Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Mis kokulu mor leylak agacinin altinda, masada rengarenk sakiz sardunyalar, eski bir ferforje sandalyede ayaklari uzatip, kitap kokusuyla beraber kırmızı şarap yudumlarken haftanın stresine daha iyi gelen birsey yok.
Ferforje
Kapılara, pencerelere veya evlerin iç bölümlerine süsleme amacıyla yapılıp takılan dövme demir.
Reklam
Murat Musut Badana yapiyormus, bende gidipyardım edeceğim... "demir parmaklıklar" ile "merdiven ferforje" 'lerini boyuyacağım. Akşama da "çay, kahve" eşliğinde , "kazak ile atk"ı öreriz artık...🤣
Açık mavi gökyüzünün altında , her ayrıntı , önce akkorlaşıncaya kadar ısıtılmış , sonra soğuk suya daldırılmış bir ferforje motifi gibi belirgindi. Her bir öğe , her bir yüz , güneşin ısısı ile buz gibi rüzgarın soğuğu arasında taşlaşmış gibiydi.
Çilingir sofrasındaki çilingir, eskiden “ferforje işi yapan” ya da bugün “kilitçi” anlamına gelen çilingir değil. Farsça şilengâr, yani “şölen donatan”. Farsça şilen/şilân ve Türkçe şölen, ikisi de Moğolcadan alınma bir kültür kavramı. Kelimenin Moğolca aslı çorba demekmiş ama Cengiz Han sülalesi zamanında Moğolların bir siyasi güç gösterisi olarak kullandıkları muazzam boyutlu resmi ziyafetlere bu ad verilmiş. Tüketim manyaklığı kapitalizmin icat ettiği bir şey değil. O devirde de bir defada on bin sığır, yüz bin koyun kesip dosta düşmana hava yaparlarmış.
Propaganda Yayınları
Annunziata adlı köyün güzelliğini, siyah ferforje balkonlu bembeyaz evlerini, her evin nasıl sardunya veya zambaklarla dolu saksılarla süslü olduğunu anlatıyordu. "Bizdeki gibi bir iki saksı değil, çiçek taşan bir sürü saksı."
Sayfa 54 - doğan kitap
37 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.