Türkiye'de herhangi bir türde herhangi bir kitabın eleştirisini yapmak/yapabilmek başlı başına büyük bir iş. Bir metni, yazıldığı türün içinde değerlendirmeye tabi tutmaya, eserin olumlu olumsuz yanlarını söylemeye, ele alınan esere değer biçmeye tenkit/kritik/eleştiri deniyor. Eleştiride macun varsa kimsenin sesi çıkmıyor fakat en ufak olumsuz değerlendirme varsa eleştirmen, eser sahibi yazar ve müritleri tarafından yoğun bir ateşin altına alınıyor. Bu nedenle kimse bir metni veya herhangi bir sanat eserini kritik etmeye yanaşmıyor. Hal böyle olunca körler sağırlar birbirini ağırlar misali fasit bir daire içinde dönüp dolaşıyoruz. Kimse ne olduğunun ve ne işe yaradığının farkında olmadan yaptığı hataların aynısını yıllarca yapmayı sürdürüyor.Değerlendirme yoksunluğu gelişimi kısır, bakışı kör, anlayışı kıt nesillerin yetişmesine neden oluyor. Yusuf Hakan Erden'in kitabı Türk eleştiri literatüründe çok önemli bir yer edinmeye aday oldukça yetkin bir eser. Bir tarih metni nasıl kritik edilir öğrenmek istiyorsanız okumanızda fayda var.