Ferhat Okatan

Ferhat Okatan
@ferhatoktn
Lisans
Kocaeli
51 okur puanı
Eylül 2022 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
456 syf.
·
Puan vermedi
Türkiye'de herhangi bir türde herhangi bir kitabın eleştirisini yapmak/yapabilmek başlı başına büyük bir iş. Bir metni, yazıldığı türün içinde değerlendirmeye tabi tutmaya, eserin olumlu olumsuz yanlarını söylemeye, ele alınan esere değer biçmeye tenkit/kritik/eleştiri deniyor. Eleştiride macun varsa kimsenin sesi çıkmıyor fakat en ufak olumsuz değerlendirme varsa eleştirmen, eser sahibi yazar ve müritleri tarafından yoğun bir ateşin altına alınıyor. Bu nedenle kimse bir metni veya herhangi bir sanat eserini kritik etmeye yanaşmıyor. Hal böyle olunca körler sağırlar birbirini ağırlar misali fasit bir daire içinde dönüp dolaşıyoruz. Kimse ne olduğunun ve ne işe yaradığının farkında olmadan yaptığı hataların aynısını yıllarca yapmayı sürdürüyor.Değerlendirme yoksunluğu gelişimi kısır, bakışı kör, anlayışı kıt nesillerin yetişmesine neden oluyor. Yusuf Hakan Erden'in kitabı Türk eleştiri literatüründe çok önemli bir yer edinmeye aday oldukça yetkin bir eser. Bir tarih metni nasıl kritik edilir öğrenmek istiyorsanız okumanızda fayda var.
Tarih-Lenk
Tarih-LenkY. Hakan Erdem · Doğan Kitap · 2019112 okunma
Reklam
240 syf.
·
Puan vermedi
Bilge Karasu'nun kitaplarını uzun zamandır okumak istiyordum. Bu vesileyle Gece romanı ilk okuduğum kitabı oldu.Roman Post-modern anlatılar dairesine dahil ediliyor. Bu sebeple kurgu bütünlüğü, anlatıcı birliği vb. ögeler örselenmiş. Üslup ve içerikte yer yer karşımıza çıkan yüzeysel ve derin ifadeler karşıtlık oluşturması açısından önemli.Yazar, gece ve gündüz kavramlarını imgeleştirmeye çalışmış fakat altını tam olarak doldurmak istediğinden pek emin olmadım.Kitabın felsefi düzlemden politik bir alana gömülmesini engellemek için gece ve gündüz kavramlarının fantastik çerçevede tutulmaya çalışıldığı düşünülebilir.Kitap ilerledikçe tek bir anlatıcının var olmadığını anlıyorsunuz. Üst-kurmaca ögeleri fazlasıyla mevcut.
Gece
GeceBilge Karasu · Metis Yayınları · 20202,209 okunma
352 syf.
·
Puan vermedi
Stefan Zweig, bence 20.yüzyılın en önemli entelektüellerinden biri. Zweig kadar insan ruhuna derinlemesine bakabilen ve bunu kağıda dökebilen kişi sayısı gerçekten çok az. Kitabı sadece biyografik bir eser olarak tanımlamak eksik kalır. Ele aldığı kişilerin ikisi şair, biri felsefeci. Üç şahıs da kendi trajedilerini kendi elleriyle inşa etmişlerdir. Hayatlarının sonuna dek bile isteye uçurumun kenarında salınmaktan zevk almışlardır. Silahın soğuk namlusu her an şakaklarındadır. Toplumun bütün katmanlarından kendilerini ayrıştırmış, ışığı kendi karanlıklarında bulmuşlardır. Üç şahsın en belirgin ortak özelliği derin bir yalnızlık içinde olmalarıdır. Başta da dediğim gibi kitabı sadece biyografik bir eser olarak nitelemek çok zor. Derin bir ruhsal okuma ve analiz kitap için en doğru nitelendirmedir sanırım.
Kendileriyle Savaşanlar
Kendileriyle SavaşanlarStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20192,524 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
176 syf.
·
Puan vermedi
Roman, ilginç bir üslup ve teknikle yazılmış. Daha önce bu tarz bir roman okumadıysanız muhtemelen zorlanırsınız. Kitap, modernist edebiyat anlayışının bir ürünü. Sadece yazı kullanarak kulağınızı sağır edecek, gözlerinizi kanatacak bir anlatımı yakalamak gerçekten büyük bir başarı. Yazarın diğer kitaplarında olduğu gibi eserde herhangi bir bölüm bulunmuyor.Anlatı neredeyse ilk cümlesinden son cümlesine kadar bütün halinde sunuluyor sizlere. Kurguya gelince, olay örgüsünün büyük bölümü Konrad adlı ana kahramanın sözlerinin diğer roman karakterleri tarafından aktarılması biçiminde gerçekleşiyor. Romanda, Konrad üzerinden doğrudan insan doğasını hedef alan ağır eleştiriler mevcut.
Kireç Ocağı
Kireç OcağıThomas Bernhard · Yapı Kredi Yayınları · 2021312 okunma
655 syf.
·
Puan vermedi
Kitabın yazarı Beşir Ayvazoğlu bana göre Türk edebiyatının en değerli biyografi yazarlarından biri.Herhangi bir şeyin tarihi(edebiyat tarihi, siyasi tarih, bilim tarihi) aynı zamanda o alanda faaliyet göstermiş şahısların kişisel tarihidir. Maalesef ülkemizde kişisel tarih yazıcılığı yani biyografi pek rağbet görmüyor. Daha doğru bir ifadeyle profesyonel anlamda bu alanla ilgilenen kişi sayısı çok az. Bu nedenle ülkemizde hala yetkin bir edebiyat tarihi yazılabilmiş değil. Yazılanların çoğu birbirinin tekrarı metinlerden ibaret. Beşir Ayvazoğlu bu kadar az rağbet gören bir alanda bence oldukça profesyonel bir biçimde eserler üretmeye devam ediyor.
Fikret
FikretBeşir Ayvazoğlu · Everest Yayınları · 201939 okunma
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam