Feride Tiryaki
@feridetiryaki
İg: @birkitapaldim
@birfotografcektim_
Öğrenci
Lise
68 reader point
Joined on January 2018
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Ben hakikati bilmiyorum. Ama cehaletimin önünde tevazuyla eğiliyorum. Övüncüm de bundadır, kazancım da.
Bir defasında sisle doldurdum avucumu.
Sonra elimi açtım ki sis, bir kurtçuk olmuş.
Kapattım ve tekrar açtım. Bu kez küçük bir serçe duruyordu orada.
Sonra tekrar kapatıp üçüncü kez açtım. Bir adam vardı elimin içinde, yüzü kederli, yükseklere bakıyor.
Ve yine kapattım avucumu. Açtığımda, yalnızca sis vardı.
Ama kulağıma tatlı bir müzik sesi geliyordu.
Çocuk aklı kırılgan bir mekanizmadır ve her tutku zihinlerinde bir mühür gibi iz bırakır.
Sayfa 36Kitabı okudu
Reader Follow Recommendations
Sternfeldt, tek sermayesi yakışıklılığı olan o adamlardandı; insan ilk bakışta ondan hoşlanırdı. Her zaman yeni deneyimler, yeni maceralar peşinde koşardı, asla gardını düşürmezdi çünkü şansının dönüp dönmeyeceğini anlamak için her zaman öncesinden hesap kitap yapardı. Eros, şehvetli bir macera yaşama ihtimali varsa hemen yanı başında ona işaret vermek için dururdu.
Bu tür adamlara "kadın avcısı" denir ve bu tanımlama aslında bilgi ve gözlem içermektedir, çünkü avcıların birçok tutkulu içgüdüsüne onlar da sahip, avı gözüne kestirip pusuya düşürmekten ve avını öldürmenin verdiği ruhsal hazdan büyük zevk alırlar.
Sayfa 7Kitabı okudu
Bu sefer başımı salladım. Hüzün beni hareketsiz kılmıştı. Rune'u böyle görmenin verdiği hüzün. Hep içine kapanık ve sessiz biriydi. Annesi bana birkaç kere Rune'un hep huysuz bir çocuk olduğunu, hep sorunlu biri olacak diye korktuğunu anlatmıştı. İlk tepkisinin insanlara patlayıp ardından içine kapanmak olduğunu söylemişti. Daha çocukken bile karamsarlık havası sezmişti onda, olumlu değil de negatif olma eğilimini.
Ama sonra seni buldu, demişti annesi. Seni buldu. Ona kelimelerin ve hareketlerinle hayatın hep ciddi olmaması gerektiğini öğrettin. Hayatın yaşamak için olduğunu, bütünüyle ve iyi yaşanması gereken kocaman bir serüven olduğunu öğrettin ona.
Sayfa 112Kitabı okudu
Engereğin dişlerine işledim,
Agu dişlerine
Oluklu, çentik...
Ve vurgun,
Gözleri bir çift cehennem
Burnuna kan tütmüş
Pars bıyığına...
Dağın pulat yüreğine işledim,
Seni, anlatabilmek seni.
İyi çocuklara, kahramanlara.
Seni, anlatabilmek seni,
Namussuza, haldan bilmez,
Kahpe yalana.
Ard - arda kaç zemheri,
Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu.
Dışarda gürül - gürül akan bir dünya...
SEVDAN BENÎ
Terketmedi sevdan beni,
Aç kaldım, susuz kaldım,Hayın, karanlıktı gece,
Can garip, can suskun,
Can paramparça...
Ve ellerim, kelepçede,Tütünsüz, uykusuz kaldım,Terketmedi sevdan beni...
Haberin var mı taş duvar?
Demir kapı, kör pencere,
Yastığım, ranzam, zincirim,
Uğruna ölümlere gidip geldiğim,Zulamdaki mahzun resim,
Haberin var mı?
Görüşmecim, yeşil soğan göndermiş,
Karanfil kokuyor cıgaram
Dağlarına bahar gelmiş memleketimin...
Hac yolunda bir merhale
Kalbin ve cesedin azık yeri
Tekkeler zaviyeler medreseler ve ulema
Ve nihayet taşıtlı vasıtaların insan hayatına yer bırakmaksızın doldurduğu caddelerden, sokaklardan bazılarını, trafikten arındırmak ve insana tahsis etmek gibi bir “sokak hümanizmi” belirdi. Zengin bir dekor içersinde, modern görünüşlü banklar, kafesli yol lambaları ve bu cici görünüm içerisine yerleştirilmiş “sevimli” banka ilanları. Şehir insanının mutluluğu için yapılmış bu fedakârlıkların temelinde namahremin daha zengin sergilenmesi ve insanın daha cazip şekilde maddî zevklere çağırılması yatıyor. Bu sebeple trafikten arındırılmış cadde ve sokakların etrafı süratle birahanelerle doldu. Ramazan dâhil yılın on iki ayında banklarda ailece oturup ekmek arasında döner yiyen, bira yudumlayan insanlar, bölük bölük alkole aşılanan gençler ve kendilerine mekânların en tabiisini bulmaktan mutlu kadın tüccarları...
Ayağını yere koy ve ilkin elle tutabileceğimiz küçücük bir başarı kazan. Onları birleştirelim. İkinci günküleri de.. Böylece bir gün, hayâlimiz doğduğunda hepimizi silip süpürmesin
Onlara araba sürmesini öğrenin dediğim zaman ise bir bisikletlerinin bile olmadığını ve fakirliklerini, ekmek helva parası bile bulamadıklarını düşünerek kahkahalarla gülüyorlar. Oysa bir delikanlı vardı, dolmuşlarda gidip gelirken hayâl kuracağına, şoförün el ve ayaklarını izleyerek ve bir iki kitap karıştırarak daha elini direksiyona sürmediği halde teorik olarak araba kullanmasını biliyordu ve zamanı gelince bir saat ders alarak ehliyet ve sonra da araba sahibi oldu. Çünkü istiyordu. Bu, anlatmak istediğimin basit, adi bir örneği.
Müslümanın bir tek saniye boş zaman geçirmeye hakkı bulunmadığı bir zamanda kendinize nasıl bir değer biçiyor, maddi ve manevi gücünüzle nasıl bir hedefe bakıyorsunuz?
Yani kısacası diploma değil, diplomalar almakta acze düşmeye, şu bu dersten takıntılı olmaya, minicik hedeflerin önünde bocalayıp durmaya utanmıyor musunuz?..
Hazreti Peygamber, namazda iken, bir çocuğun ağladığını duysa, onun ıstırabını dindirmek için namazı hafif tutardı. Böylece İslâm’da sevgi ve merhamet hissi, aile içi bir duygu alışverişi olmaktan başlayarak, dünyaya, insanlara, hayvanlara ve bütün yaratılanlara bakışın temeli, çıkış noktası oldu...
"Çünkü biz arkadaşız, bir daha asla yalnız kalmayacaksın!"
Ve hayatımda ilk kez, bunun doğru olduğunu biliyordum.
Nefesimi tuttum, koca bir yudum su içtim ve gülümsedim. Partim tüm hızıyla devam etti.
İnsan kendini değiştirmenin çok kolay olduğunu zanneder. Böyle zannedersiniz ama bu hiç de kolay değildir. Doğru, her şey sonsuza dek aynı kalmaz: Kanepeler değişir, erkekler gider, bir şarkı keşfedersiniz, bedeniniz sonsuza dek yaralı kalır. Ve bu anların her birinde tekrar tekrar değişirsiniz, gerçek benliğiniz dönüşüme uğrar ve durumunuz değişir ama sonunda her zaman özünüze dönersiniz; tıpkı pistteki bir dansçı gibi. Çünkü tüm bu süreç boyunca hâlâ kendinizsinizdir: Güzel ve yaralı, bilindik ve gizemli. Zaten bu, sadece kendiniz olmak yeterli değil mi?
Sayfa 308 - YabancıKitabı okudu
O zaman içimde bir şeyin kabardığını hissettim, öyle büyük bir sevinç ve umut duygusuydu ki sanki dünya bir an durmuştu, dönmüyordu, sanki yalnızca ben ve evren ve umudunu yitirmezsen yaşanabilecek milyon tane iyi şey vardı.
Sayfa 525 - DexKitabı okudu
