Çocukça, saf, temiz ve masumiyet ile beslenmiş bir aşkın kendini tanımadan taparcasına bir insana duyulan muazzam aşk hikayesi. Hani o ilk aşkların yeri başkadır ya, işte tam olarak bir kadının benliğinden vazgeçerek o ilk yürek çarpıntısına nasıl da sürüklendiğine şahitlik ediyorsunuz.
Aslında her ne kadar aşk romanı görünse bile derininde ciddi psikolojik nedenler yatmaktadır. Ve bu neden de yazarın da dediği gibi; “Çünkü yeryüzünde hiçbir şey bir çocuğun fark edilmeyen sevgisine benzemez.”
Fark edilmemek en büyük yara. Sevgiyi, benliği saramamak en büyük iz. Ve onu hep başkalarında ararız...