Lale Soğanının Gizemi: Aslında Hafız Çelebi'nin bütün sermayesi işte bu eğir kökü yiyerek beslenen kaplumbağalar idi. Kimse bilmezdi ama Çelebi güz mevsimi geldiğinde, lale soğanlarını toprağa gömmeden evvel bu kaplumbağaları toplar, iki gece tahta kasalar içinde bekletir, bu sırada kasaların zeminine değişik renklerde toprak boya yığar, boyalarına arasına nane ve fesleğen unu karıştırıp kaplumbağaların onunla beslenmesini sağlar, sonra onları boş kasalara alıp iki gün aç bırakır bu seferde önlerine yiyecek olarak lale soğanlarını koyardı...Kaplumbağalara hangi renk toprak yedirirse ısırılan lale soğanı o renkte çiçek açıyordu...
Sayfa 83Kitabı okuyor
Çocuksun sen alnına kırlangıçlar konan…
Bir rüzgâr esse ellerin fesleğen kokuyor
Kırlangıçlar konuyor alnına akşamüstleri
Bu yüzden bir kanat sesiyim yamaçlarda
9
Ruhumu gömdüğüm yer hala belli.
Güneşi özledim, sonra seni
Keşke gölgesine razı bir fesleğen olaydım..
Sayfa 44 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Özletip,bekletmeyin kul hakkı bu,günahtır :)))...
Gidenlerin anıları acıtır.Ama hiç gelmeyenlerin özlemleri başkadır,tamamlayamadığımız bir boşluk bırakır insanın içinde...
Sayfa 54 - Hayy KitapKitabı okuyor
Nereden bileceksin fesleğen köklerinin Hercai bulutlardan bıkıp usandığını Ansızın kayıveren yıldızların ardında Vuslatı bekleyen bir kalbin yandığını Nereden bileceksin
Tam etiketlemelik cümle:))...
: )☞ Onunla konuşmak,bir anne karnında olma huzuru veriyordu...
Sayfa 51 - Hayy KitapKitabı okuyor
Yok bir sitemim...
Konuşmak demiyorum.Konuşmak sadece kelimelerin sese kavuşmuş hâlidir.Muhabbet ise kelimelerin gönle kavuşabilmesidir.
Sayfa 52 - Hayy KitapKitabı okuyor
Kağıda kalemi, kalple aklı buluşturan bir mekan. Dualarımda da seninle beni buluşturmaya çalışıyorum. Avuçları fesleğen kokulu kadın.
Biliyor muyuz ? Yoksa olduk mu?...
Mesele bilmek değilmiş,mesele olmakmış.Bikgiyi hafızana yerleştirmek değil,onu hücrelerinde hissetmekmiş.
Sayfa 51 - Hayy KitapKitabı okuyor
"Güneşi özledim, sonra seni
Keşke gölgesine razı bir fesleğen olaydım."