Tuğrul Bey döneminde Selçuklu sınırlarının büyük bir hızla genişletilmesine devam edildi. Değişik Selçuklu kumandanları eliyle 1040'da Herat, 1041'de Sistan, 1051'den itibaren Kirman, Umman fethedilerek ülkeye katıldı.
Sultan Tuğrul Bey'in devletinin sınırlarını kuzey, güney ve doğu yönlerinde genişletmesi yanında, önemli icraatlarından biri de, Türkmen akınlarını Anadolu'ya kanalize etmek suretiyle, bu toprakların ebedi bir Türk yurdu olmasına katkısıdır.
Tuğrul Bey, daha sonraki yıllarda bizzat ordusunun başında (1054 başları) Doğu Anadolu'ya gelerek, fetih hareketlerini düzenleyecek ve destekleyecektir. Onun bölgeden ayrılmasından sonra ise akınlar ve fetihler görevlendirdiği Selçuklu şehzadeleri, emirler ve Türkmen beyleri tarafından yürütülmüştür.
İslamcılar olarak kısa sürede ideolojik çizgilere bölünecekti. 1943-1960 arasındaki döneme İslamcılığın embriyonik dönemi dersek, 1960-1969 arasındaki döneme, embriyonun geliştiği, şekil aldığı ancak henüz doğmadığı dönem olarak fetüs dönemi diyebiliriz.
Kimsesiz hiç kimse yok her kimsenin var kimsesi.
Kimsesiz kaldım yetiş ey kimsesizler kimsesi.
Dünyada kimsesiz hiç kimse yok, herkesin bir sahibi, kimsesi var.
Bir tek ben sahipsiz, kimsesiz kaldım, yetiş ey Kimsesizler Kimsesi!
Sayfa 106 - Babıali Kültür YayıncılığıKitabı okudu
Osmanlıların geleneksel fetih hareketinin esası.....
Zira mutlak gerekmedikçe Osmanlılar, askerlerini Müslüman bir beldeye sokmamakta ve bu ülkelerin zamanla kendi arzuları ile birliğe dahil olmalarını beklemektedirler.