Dreigroschenroman
Ne verirlerse aldı; yoksulluk zordur çünkü, Ama sordu yine de aslında budala değildi, “Niçin barındırıp niçin besliyorsunuz beni? Bilmeliyim hakkımdaki niyetinizi.” – “Bay Aigihns’in Düşüşü”, Eski bir İrlanda şarkısı George Fewkoombey adlı bir asker, Güney Afrika’daki İngiliz sömürge savaşında bacağından vuruldu ve Capetown
Sayfa 5 - İletişim Yayınevi Modern Klasikler 2015 - ÇEVİREN: Sevgi Soysal - BarınakKitabı okuyacak
George Fewkoombey
Bir sabah, Taymis köprülerinin birinde durdu. İki gündür doğru dürüst bir şey yememişti. Eski üniforması sayesinde yanlarına yaklaşabildiği kişiler, arada sırada bir iki kadeh ısmarlıyorlardı ona, ama yemek ısmarlayan yoktu. Üniforması olmasa içki de ısmarlayan olmayacağını bildiğinden giyiyordu üniformayı. Şimdi yine sivil giyinmişti; meyhanecilik yaptığı zamanlarda olduğu gibi. Çünkü dilenmek istiyor ve utanıyordu bundan. Bacağından yaralandığı, iflas ettiği için utanmıyordu. Kendi görüşüne göre kimsenin kimseden bir şey istemeye hakkı yoktu.
Sayfa 6 - İletişim Yayınevi - ÇEVİREN: Sevgi SoysalKitabı okuyacak
Reklam
Dilenci Fewkoombey
Dilenmek zor geliyordu ona. Bu meslek, hiçbir şey öğrenmemiş olanlara göreydi, ama öğrenilmesi gereken bir meslekti. Ardı ardına birçoklarının yolunu kesti, ama yüzünde gururlu bir ifadeyle ve onları rahatsız etmekten çekinerek. Ayrıca öyle uzun cümleler kullanıyordu ki, noktayı koyduğunda derdini anlatmaya çalıştığı adam geçip gitmiş
Sayfa 6 - İletişim Yayınevi - ÇEVİREN: Sevgi Soysal - BarınakKitabı okuyacak
Fewkoombey
(...) Öğleden sonra, bir koltuk meyhanesinin önünde, birkaç gün önce gördüğü dilencilerden biriyle tanıştı. Bugün daha dostçaydı. Genç bir adamdı bu; hiç de kötü görünmüyordu. Fewkoombey’yi kolundan çekti, birlikte yürüdüler. “Seni pis köpek seni,” diye başladı söze ama dostça ve sakin konuşuyordu: “Numaranı göster!” “Ne numarası?” diye
Sayfa 7 - İletişim Yayınevi - ÇEVİREN: Sevgi Soysal - DreigroschenromanKitabı okuyacak
Eugen Berthold Friedrich Brecht (10 Şubat 1898 - 14 Ağustos 1956)
Ertesi gün iyice kötüleşti durumu. Kesintisiz olarak beş on para kazanabilmek için, belirli bir köşede oturmak gerektiğini anladı. Bu ise mümkün değildi, çünkü sürekli olarak yerleştiği her köşeden sürülmekteydi. Ötekilerin ne yaptığını bir türlü çakamıyordu. Şöyle ya da böyle, hepsi, ondan daha zavallı gözükmekteydiler. Yırtıklarından kemikleri görünen giysileri vardı. (Sonraları, belirli çevrelerde, çıplak et göstermeyen elbiselerin, kötü vitrin sayıldığını öğrendi.) Ayrıca, görünüşleri de daha kötüydü bunların; mutlaka bir yerleri sakattı. Çoğu doğrudan doğruya çıplak beton üstüne oturuyorlardı; yanlarından geçenler, hasta olmalarından korksunlar diye. Fewkoombey seve seve oturacaktı çıplak betona ya, buraları orta malı değildi anlaşılan; ya polis, ya dilenciler durmadan rahatsız ediyorlardı onu. Bütün bu sıkıntılar sonucunda üşüttü, soğuk algınlığı göğsüne indi, ciğerini dağlayan sancılarla ve yüksek ateşle dolaşmaya başladı.
Sayfa 8 - İletişim Yayınevi - ÇEVİREN: Sevgi SoysalKitabı okuyacak
Fewkoombey & Yaşlı Adam
Bir akşam, o genç dilenciye yeniden rastladı. Dilenci arkasına takıldı. İki sokak ötede dilenciler ikileşti. Koşmaya başladı, onlar da ardından. Dilencilerden kurtulmak için dar sokaklara saptı,kurtulduğunu sanarken, bir sokak köşesinde, ansızın karşısında buldu onları. Ne olduğunu anlamaya kalmadan ellerindeki sopalarla vurdular ona
Sayfa 8 - İletişim Yayınevi Modern Klasikler 2015 - ÇEVİREN: Sevgi Soysal - BarınakKitabı okuyacak
Reklam
13 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.