Yokluğunda ne ateşleri hasretimle yaktım da
Bir seni yakamadım, beni yaktığın gibi
Çölde su, mahpusta gün, oruçta ekmek gibi bekledim seni
Sense araya korkular koydun.
Yasaklar koydun...
Bitmez tükenmez engeller koydun
Şimdi nerdesin diye sakın sorma
Sen çağırdın da ben gelmedim mi?
Öyle bir söz yazarsın ki bütün hayatı anlatır, öyle bir hayat yaşarsın ki; bütün sözler anlamsız kalır.
Doğmak ve ölmek kolaydı, zor olan hayatın kendisiydi.
SEN BU ŞİİRİ OKURKEN
Ben çoktan bu şehirden gitmiş olacağım...
Artık ne özlemlerimi duyacaksın
Ne de telefonların çalacak gece yarısı...
Seni sana,
Beni, bir akıl hastanesine bırakıp gideceğim bu şehirden.
Nasılsa, kavuşamadım sana,
Nasılsa dudaklarının kıyısına varamadım.
Nedense bütün çıkmaz sokaklar adresim oldu,
Ve nedense bütün
Bir dilin butun soz cukleri kulansam seni tarif edemeyecegimi biliyorum vusalismaz oldun hep dokunmak hisetmek dolu dolu yasamak isterken seni kocaman bir yanlizlikti payıma düşen herseyi erteledim ama ertelemedigim bir şey vardi sana benziyordu su olsan dokunduğunda bozulurdun ufukta bir rüya olsan uyanirdim ama beni uyandirmayacak bir şey dir simsiyah saçların olsun istiyordum ve o guzel gözlerine bakarak kaybol mak istiyordum seninle sadece sonsuza kadar uyumak isterdim o guzel yüreğinde sessizce..