feyza

Sabitlenmiş gönderi
İçimde bir balkon var kimsenin selamlamak için uğramadığı.
Reklam
Bugünkü adalet mekanizmasına göre adli bir hata işlemek çok mümkündür ve bunda şaşılacak bir yan da yoktur.
Sayfa 19
Eski bir halk deyişi, dilenci torbasıyla hapishanenin tövbe tutmadığını söyler.
Sayfa 19

Reader Follow Recommendations

See All
Kadınlardan ve aşktan hep coşkuyla, hayranlıkla söz ederdi. Ama bir defacık olsun âşık olmamıştı.
Sayfa 18
Ona göre insanlık, namuslular ve alçaklar olmak üzere ikiye ayrılmıştı;bunun ortası yoktu.
Sayfa 17
Reklam
Kasabada yaşamak can sıkıcıdır; toplum yüksek çıkarlardan yoksundur, sadece zorbalıkla, kaba bir sefahatle ve ikiyüzlülükle çeşitlendirilmiş sıkıcı ve anlamsız bir yaşayış sürmektedir. Namussuzların karni tok, sırtı pektir; namuslu insanlar ise bir lokma ekmeğe muhtaçtır.
Sayfa 17
Mayıs Sıkıntısı
"Ben bu mayıs aylarını sevmem, hep içime bir sıkıntı çöker, hep bir terslik olur.”
Kendi evimde Deplasmandayım Bu çok acı bir şey bilmem nasıl anlatayım
Efendimiz, bitkin ve son derece üzgün bir şekilde kendini bir asmanın gölgesine attı. Allaha şöyle niyaz etti: "Allah'ım kuvvetsiz ve çaresiz kaldığımı, halk nazarında hâkir görüldüğümü ancak sana arz eder, sana şikayet ederim. Ey merhametlilerin merhametlisi olan Allah'ım, çaresizlerin Rabbi ancak sensin. Benim Rabbim de ancak sensin. Sen, beni kötü huylu, yüzsüz bir düşman eline düşürmeyecek kadar merhamet sahibisin. Allah'ım, yeter ki senin gazabına uğramayayım. Ne çekersem ona katlanırım. Fakat senin af ve mağfiretin bunları bana yaptirmayacak kadar geniştir. Allah'ım, senin gazabına uğramaktan, ilahî rızandan uzak kalmaktan, senin o zulmetleri aydınlatan ve ahiret işlerini yoluna koyan ilahî nuruna sığınırım. Allah'ım, sen razı oluncaya kadar affını dilerim. Allah'ım, her kuvvet her kudret ancak seninle kaimdir. Asr-ı Saadet Radyo Tiyatrosu
'Hiçbir şey hoşuma gitmiyor Ağlamak istiyorum' Mahmud Derviş
Reklam
Kâsım'ın cenazesini taşırken Mekke dağlarından birine bakarak: "Ey dağ! başıma gelen şey sana olsaydı yıkılırdın deyişi canlandı gözlerinin önünde." Asr-ı Saadet Radyo Tiyatrosu
Vahyin gecikmesininse çok ince bir hikmeti vardı. Allah en sevdiği kuluna bir şey öğretmek istiyordu. Ve onun bunu öğrenmesi inkarda direnen pek çok müşriğin hidayetinden daha önemliydi. Allah, resulüne şöyle diyordu: "Hiçbir şey hakkında yarın şunu yapacağım deme. Ancak Allah dilerse yapacağım de. Unuttuğun zaman Rabbini an ve umarım Rabbim beni bundan daha doğru olana ulaştırır, de." Asr-ı Saadet Radyo Tiyatrosu
Davila ne demişti: "Hakiki problemlerin çözümü yoktur, tarihi vardır."
Sayfa 21
Belki de hepimiz sessizce kabul etmeliyiz; 'anlam' biz çözmeye çalıştıkça düğümlenen bir sır. Biz bulduğumuzu sandıkça daha da kolay saklıyor kendini bizden.
Sayfa 4
Anlamın varlığını hissediyor, kokusunu alıyor, esintisinin varlığımızda uyandırdığı heyecanı fark ediyoruz ve sonra herhangi bir şeymiş gibi yavaş yavaş terk ediyoruz onu unutulmaya.
Sayfa 4
2,609 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.