Feyza Berrak

“ çünkü geçmiş, kişiyi, umutsuzluğu sürekli şimdide bitirerek böylece ne kendinden kurtulabildiği ve ne de kendini yok edebildiği için umutsuzluğa düşürmektedir. ”
Reklam
“çoğu karıkoca çocukları için korunaklı bir kale inşa etmeye çalışırken seninkilerin ancak yıkık dökük bir kulübe yapabildiklerini, o yüzden dış darbelere açık, korunaksız ve kırılgan olduğunu, hayatta kalabilmek için sertleşip güçlenerek kendini korumanın yolunu bulman gerektiğini anladın”
“Sevgi mücadeleyi böyle kaybetti,” dedim. “Sevginin kendini ifade edebilmesi için kurallar koymaya başladığımızda.”
Sayfa 146Kitabı okudu

Reader Follow Recommendations

See All
"yaşam, insanlar öyle her istediklerini elde edemedi diye değil, arzuları kendilerine hasar vermeye başladığında, istedikleri şey katlanılmaz kayıplara gebe olduğunda trajik bir hal alır."
“Eğer sevginiz sevgi doğurmuyorsa bu, sevginizin, sevgi üretmediği anlamını taşır. Eğer seven kişi olarak yaşamınızı ortaya koyuyor ama sevilen bir kişi olamı­yorsanız,sevginiz güçsüzdür.”
Reklam
“Bilimi yanlış kullanmanın en büyük tehlikesi bilimsel gerçekler adına kendi yorumlarını yapan bilim insanları değil, bilimsel gerçekleri çeşitli amaçlar için kullanan sanayi ve hükümet birimleri ile bilgisiz bireylerdir. Atom bombasını yapan bilim insanlarıydı ama yapılmasına ve kullanılmasına karar veren politikacılardı.”
Sayfa 258Kitabı okudu
“Doktor Peck, dünyada neden kötülük var?” Ama kimse şunu sormadı: “Neden dünyada iyilik var?” Sanki dünyanın daha sonradan kötülük tarafından kirletilen aslında iyi bir yer olduğunu düşünüyor gibiyiz. Ancak, bilim hakkında bildiğimiz kadarıyla, aslında kötülüğü açıklamak daha kolay. Nesnelerin zamanla bozulması fiziğin doğa yasası ile açıklanabilir. Hayatın daha karmaşık şekillere girmesi ise bu kadar kolay anlaşılamaz. Çocukların çoğunlukla yalan söylemesi, çalması ve aldatması gözlemlenebilir. Ama daha önemli olan gerçek, büyüdüklerinde dürüst yetişkinler olmalarıdır. İnsanlar tembelliğe azmetmekten daha yatkındırlar. Bu konu hakkında düşünecek olursak, dünyanın daha sonra iyilik tarafından işgale uğramış aslında kötü bir yer olduğu daha mantıklıdır. İyilik kötülükten bile daha gizemlidir.
“Özel bir egonun o daracık, tıkış tıkış deliği içinde, başkalarını sevmeye yer yoktur. Boşalın ki doldurulabilesiniz.”
Sayfa 762Kitabı okudu
“Bir insan bizi değiştirmeyi başarabilir. Arzuladığımız hatta içimizde sarsılmadan ya da uyanmadan gizli durduklarını bildiğimiz özellikler, âşık olduğumuz saniye, onlarla birlikte yaşamaya alışkın olduğumuz öteki özellikleri kovalar.Bir daha kendimizi tanıyamayız. Daha güzel, daha uysal, daha bilge oluruz. Kibrimizden ve fesatlığımızdan kurtuluruz. En kötü düşmanımıza boyun eğecek durumdayızdır. Her ağacı, her caddeyi, her dakikayı mutluluğumuzla ışıtırız ve onların o zamana kadar keşfedilmemiş güzelliklerine şaşırırız. Kendimizi gökyüzüyle, yağmurla, rüzgârla bir hissederiz. Nihayet bu dünyaya aidizir ve nihayet artık bu dünyaya ait değilizdir.”
Sayfa 120Kitabı okudu
“Tevazu içindeki üstünlük, ayrıntıların zarif ustalığı nedir; bilirsin, değil mi?”
Sayfa 571Kitabı okudu
Reklam
“Buna 'üslup' diyen oydu. Bulabildiği en yakın kelimenin bu olduğunu söylüyordu. Her uygarlığın kendi temel ilkesi olduğunu, bir tek, yüce, saptayıcı kavramı olduğunu; o uygarlığın içindeki insanların her çabasının, farkında olmadan ve geri dönülmez biçimde hep o bir tek ilkeye sadık olduğunu söylemişti. Bence insan ruhunun da kendine göre bir üslubu var. Kiki. Benimsediği temel tema. Bunun o insanın her düşüncesine, her hareketine, her isteğine yansıdığını görürsün. O yaşayan yaratığın tek salt ve amir varlığı. Bir insanı yıllarca inceleşen, göremezsin onu. Ama yüzü gösterir. Bir insanı anlatmak için ciltler dolusu yazı yazmak zorunda kalırsın. Oysa, yüzünü düşün. Başka hiçbir şeye ihtiyacın yok.”
Sayfa 670Kitabı okudu
“Bizim yapılarımız anlamsız ve sahte. Bu bina onları daha da çok anlamsız ve sahte gösterecek. Ama bu çelişki de onun avantajına olmayacak. Bu çelişkiyi yaratmakla o da kendini büyük bir yetersizliğin parçası haline getirmiş olacak. Bir domuz ahırına bir tutam güneş ışığı düşerse bize oradaki pisliği gösteren o ışıktır, suçlu olan da o ışıktır.”
Sayfa 672Kitabı okudu