“Ben nefret ediyorum. Hem de nasıl nefret ediyorum,” dedim. “Ama yalnızca okuldan değil. Her şeyden. Bu New York’ta yaşamaktan, her şeyden. Taksilerden, Madison Caddesi otobüslerinden, seni arka kapıdan dışarı atmak için haykıran şoförlerden, Lunt’lara melek diyen sahtekarlarla tanıştırılmaktan, kendimi hemen sokağa atmak istediğim halde durmadan asansörlere binip inmekten,....”