Bəli, vətəndaşlar! 28 Mayı yaşadarkən ümumi may günlərini yaşatdığımızı unutmayaq. Bilək ki, sadə təbiətin deyil, tarixin də dünyagörmüş bir mövsümü olan May bizim üçün bir külldür!
Yaşasın 28 May! Yaşasın May günləri!
Narsisler, hayır demek konusunda sanatkârdırlar. Ancak hayır duyma konusunda aynı sanatkârlık becerisinden uzaklaşırlar.
İstemedikleri takdirde suyu bir damlacık bile fazladan içmezler.
Kimse için hiçbir şeylerini feda etmezler. Bir dakikaları bile fazlasıyla kıymetlidir. İhtiyacınız olsa bile planlarını bozmak uğruna uzun uzadıya dert dinlemezler.
Dünya etraflarında dönüyordur.
İtaatkâr, uyumlu, yumuşak, şefkatli, ve fedakâr insanlarla çok güzel anlaşırlar. Başkalarının sınırlarını ihlal etmekte oldukça fütursuzdurlar.
Kültürel olarak başkasına hayır demenin ayıp olduğu bilinciyle yetiştirilmiş bir toplumun evlatları olarak, kişisel sınırlarımız ve haklarımızı korumamız konusunda çok da becerikli olmadığımızı söyleye biliriz aslında.
"Hayatımızda nispeten önemsiz değişiklikler yapmak istiyorsak, dikkatimizi uygun bir biçimde tutum ve davranışlarımıza verebiliriz. Ancak çok önemli, büyük bir değişiklik yapmak istiyorsak, o zaman temel paradigmalarımız üzerinde çalışmamız gerekir. Thoreau'nun dediği gibi: Kötülüğün yapraklarını kesen her bin kişiye karşılık, ancak bir kişi köküne saldırır: Biz de yaşantımızda çok önemli değişiklikler yapmak istiyorsak, o zaman
tutum ve davranışlarımızın yapraklarını kesmekten vazgeçerek kökler üzerinde, yani, tutum ve davranışlarımızın kaynağı olan paradigmalar üzerinde çalışmalyız."
• Her şeye evet dediğinizde dünyanın en sevecen insanı olmazsınız. En yorgun ve stresli insanı olursunuz sadece ki kimse yorgun ve stresli insanların hayatında uzun zaman kalmaz.