Kitap alışverişi veya yorum videoları izliyorum herkes aynı kitapları, aynı yazarları aynı serileri, konuları okuyor. Fabrika çıkışı mısınız? Seri üretim misiniz anlamadım ki?? Neden farklı bir şey okumuyorsunuz? Neden popüler olanlar haricinde bir şey okuyan yok? Bir de hepsi aynı şeyleri söylüyor yorumlarken. Çıldırmalık 🤦🏻♀️
TV haber kanalları, gazete, internet haber kanalları ve sosyal medya da bulunan haber kanalları üzerinden olsun, karşılaştığımız haberlere bir bakıyorum da "cinayet, aldatma, fuhuş, uyuşturucu, cinsel istismar, dolandırma, hırsızlık, gasp" o kadar fazla ki 'yığınla bu şekilde haber var' desek mübalağa etmiş olmayız. Haber
"Ahlak" monist bir paradigma değil.
Karmaşık bir yapı olan "insan"ı ahlaki değerlerle donatmak için her türlü inanç ve sistem birlikte yürüyebilir.
Hiç cumhuriyet ve lâik temelleri benimsemiş, inancını bunlarla bütünleştirip iyi bir insan örneği teşkil etmiş bir bireyle karşılaşmadınız mı?
Hiç sözde inanç sahibi görünümlü ama yaptıkları ve eylemleri ile taşıdığı inanca büyük zararları dokunmuş bir bireyle de mi karşılaşmadınız?
Bazı ayrımları iyi yapabilmeliyiz.
Öncelik iyi bir insan olabilme düsturu olmalı. Bunun sağlanması ister inanç kaidelerini içselleştirmiş dindar birey olsun, ister hoşgörüyü benimsemiş, farklılıklara saygıyı düşüncelerinde ve davranışlarında merkezilestirmiş laik sistem üretimi sekuler birey olsun;
sonucunda ahlaklı bir birey olmaya götüren her yol değerli değil mi?
Marjinalleşmeleri ve yozlaşmaları uygulayıcılarının hataları nedeniyle inançlara ve sistemlere bağlamamak gerektiğinin bilincine ulaşmak gerekli artık.
İyi bir insan olmayı sağlayacak tüm yollara açık olmalı insan.
“Neden milyarlarca Müslüman, bir avuç siyonistle başa çıkacak kadar güçlü olamıyor… Neden daha güçlü olmak gibi bir derdimiz, bir davamız, bir güzergahımız yok? Cevap belli değil mi aslında; güçlü olamıyoruz çünkü kendimiz olamıyoruz.”
Eğer hocalar, fakirler daha önce cennete girecek, zenginliği öcü gibi göstermeye devam ederlerse, hafız yetiştirmeye ehemmiyet verip, teknolojik gelişmeleri takibine mani olununca, kısacası ifrat ve tefrit çizgisinden uzaklaşıldıkça güçlü olamıyoruz.
Bugün Siyonizmin karşısında duramayışımızın temel sebepleri;
1. Birlik ve beraberlik şuurunu yitirdik. Taassup hastalığına yakalandığımızdan bunu inşa edemez olduk.
2. Cihadı terk ettik. Cihadın mal ve can olduğu gerçeği unutturuldu, yoksulluk ve fakirlik tavsiye edildi. Bugün siyonizm ekonomik güçleri ve davaya bağlılıkları hususunda Müslümanların çok daha ilerisindeler. Zekat bilincini taşıyan Müslümanlara çok ihtiyacımız var.
3. “ilim Çin’de dahi olsa alınız.” hadisi mucibince hareket etmeyip. İlmi dört duvar arasına sıkıştırdık. Öğrenciler hafız oldular ki gerekliliği hususunda kesinlikle itiraz etmiyoruz, lakin hafızlık ile açılan zihinler ilimle doldurulmalıydı. Hafızlık esnasında yazılım mühendisleri, matematik uzamanları, iktisatçılar, sosyoloji ve psikoloji ilmine vakıf gençler yetiştiremedik.
…
Günün yoğun temposunda hayatınızın tam olarak neresindesiniz, burada bulunmak sizi tatmin ediyor mu mesela?
Kapitalist sistemin merkezindeyiz bilindiği üzere…zorunda olduğumuz yerlerde ve mecbur bırakıldığımız sistemin içerisinde hapsolmuş gerçekliği görmeden yaşıyoruz.
Bu sistemde değiştirmek istediğiniz bir şey olsaydı, bu ne olurdu ?
Kinin bile adalet karşısında eriyip gitmesi zorunluluğunu getiren İslam'ın yönetim biçimim olmasını arzu ederdim.
"Ey İman edenler! Allah için şahitlikleri adil bir şekilde yerine getirin. Bir topluluğa olan kininiz, sizi adaletsizlik yapmaya sürüklemesin. Adaleti yerine getirin, zira adaleti yerine getirmekle Allah’ın azabından korunmaya daha layık olursunuz. Allah’dan korunun çünkü Allah yaptıklarınızdan haberdardır." (Mâide Suresi 8.Ayet Meali)