Hz. Ömer zamanından bir vaka... Hz. Ömer, hilafeti zamanında cemaate soruyor: "Ben doğru yol­dan saparsam ne yaparsınız?" Cemaatten biri cevap veriyor: "Seni kılıçlarımızla düzeltiriz." Buna karşılık Hz. Ömer, Allah'a hamd ü sena ediyor. Kuruşçev'e ait fıkra yakıştırma da olsa, Hz. Ömer'e ait bu mükâleme gerçektir. Bu gerçeğin ifade ettiği an­lamsa, Müslümanların her hal ve şartta, kişilerin hatırı­ na bakmaksızın İslâm'a ait doğruları söylemesi gereği­ dir. İslâm ahlâkının kişilere telkin ettiği edep tavrı, İs­ lâm'a ait doğruların kişilerin hatırı için veya onlardan korkularak gizlenmesini tecviz etmemektedir.
RİSALE-İ NUR’UN İÇYÜZÜ) ABDULLAH TEKHAFIZOĞLU
İbn Kayyım el-Cevziyye, İgasetu’l-Lehfan fi Mesayidi’ş-Şeytan adlı eserinde der ki: Peygamberlerden başkaları, şahsî düşüncelerinde ve ilhamlarında hata da ederler, isabet de. Onların zan ve ilhamları, düşünceleri ve hatıraları 80, Allah’ın kulları için delil ve hüccet niteliği taşıyamaz. Allah’ın ilhamına mazhar olanların sadatı, ashab-ı
Reklam
Genç nesil içinde, kitapları Avrupa dillerine bile tercüme edildiği takdirde edebiyatımıza şeref verecek olan en kuvvetli sima Peyami Safa'dır. Ne yazık ki münevver zümre Peyami'yi daha ziyade fikra muharriri olarak tanıyor. Dokuzuncu Hariciye Koğuşu'nu, Bir Tereddüdün Roman'nı okumuş kaç adam gösterebilirsiniz bana?
Sayfa 115 - Can yayınlarıKitabı okudu
Bugün çoğumuz muhabbetin ciddiyetin zıddı sanıyoruz. Hatta kimseler dindarlığı asık suratlılık sanırlar. Oysa asla öyle değildir. Hoca buna güzel bir örnektir. Kendisi bir molla idi. Yani medrese mezunu olan, kadılık yapan bir kişiydi. Buna rağmen işinde ölçüye sadık olduğu gibi de eksik olmazdı. Ona isnad ettiğimiz, bizim "fikra" aslında "lâtife"dir, . Her muhakkak bir hisse vardır. İnsan şaka yapsa da içi dolu olmalıdır. Kul, asık suratla ders anlatmaz, bakkallık, bürokratlık, öğrencilik yapmaz. Tebessüm sünnettir. Bunu da pek bilmeyiz..
Bana da sıkça olan bir durum
Bir konu üzerindeyimdir.. Bir konudan geliyorumdur. Kaç kez "kalkınca yazarım" deyip, aklımda kalan "kalkınca yazarım"la baş başa oturup düşünmüş, neyi yazacağımı (kesinlikle) bulamamışımdır. Bir duvar vardır sanki, ardına bir türlü geçilememiştir. Oysa o bir fıkra, bir aforizma, bir şiir'dir. Sözcük-be-sözcük gözlerin önünde yazılmış, hayır "serilmiş"tir. Ben o tür "serilmiş" yazılardan dolgun bir kitap çıkarabilirdim. Her iki anlamında da "iyi de" olurdu.
Sayfa 293Kitabı okudu
_Psikolojik Harp_ İkna, Hipnoz, Büyü, Algı...
_Psikolojik harp, dünyanın en güçlü silahıdır. İnsan zihnini biçimlendirme sanatıdır. Aldatmadır, hiledir, düşünceleri manipüle etmek ve zehirlemektir. Düşmanı suya götürüp susuz getirmektir. Var olmayanı varmış gibi göstermek, var olanın zihinlerde reddedilmesini sağlamaktır. Başkalarının etkisi altında oldukları halde kendi iradeleriyle hareket
Reklam
_Türkler, hür ve bağımsızdırlar. Gururları çok yüksektir. Gururludurlar fakat asilzadelik taslamazlar. Türklerin karakterinde büyük tezatlara rastlanır. Hem sert ve dik başlı hem de yumuşak ve sabırlıdır. Yırtıcılığı İskitlerden, yumuşaklığı da Yunan'dan almışlardır. Fetihçi ve cahil olduklarından bütün uluslara tepeden bakarlar. Aralarında
_Bir yere ait olma isteği aslında özgürlükten kaçıştır. İnsanlar aniden özgürleştiğinde derhal yeniden kendilerini esir edecek liderler seçerler. İnsanoğlu özgürce kararlar vermek istemez. Sürüye tabi olmayı, bir yerlere sığınmayı tercih eder. Özgürlüğün sorumluluğunu cesaret ister. Diğerlerine benzemez ise çevresine uyum sağlayamayacak ve
•Gülmek•
İnsanların kıkır kıkır gülmesine yol açan anormal etkinlik ya da hasar, hemen her zaman hipotalamus, mamiller cisimcikler ve singulat girus gibi duygularla ilgili limbik sistem bölümleri içinde konumlanmıştır. (sy 235) Annesinin cenazesinde kıkırdayan Willy ve kelime­nin tam anlamıyla gülmekten ölen Ruth'a ne demeli? Bu tuhaf davranış­lar,
80 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.