"Sabahattin Ali öldürüldüğüne göre suçluydu. Suçu neydi? Komünist olmak. Ben kimdim? Komünistin kızı? Kimlerle konuşuyor, hangi kitapları okuyordu bu komünistin kızı? Komünistin kızının arkadaşı olmak da tehlikeliydi. Onu yapayalnız bırakmak, cüzamlı gibi tecrit etmek gerekiyordu."
Sayfa 112Kitabı okudu
Babamı ziyarete Paşakapısı cezaevine nasıl gittik hiç ama hiç anımsamıyorum. Cezaevi avlusunda üçümüzün birlikte göründüğü iki poz fotoğrafa ne zaman baksam içim feci burkulur. Babamın saçları bembeyaz olmuş, besbelli epey kilo vermiş ki o benim tombul babamın beyaz keten elbisesi üzerinden dökülüyor sanki. Sabiha Sertel ve Zekeriya Sertel'in anılarını okuyunca neden o günleri anımsamak istemediğimi daha iyi anlıyorum şimdi. Cezaevi müdürünün odasında karşılıyormuş bizi babam, sonra da beni kucağına alıp öpüyor, kokluyor ve ağlıyormuş.
Sayfa 100Kitabı okudu
Reklam
"Niyazi Berkes’in dediği gibi Sabahattin Ali ne sağa ne sola ne de ortaya göre bir adamdı. O, sadece kendine benziyordu.
"Hiç vazgeçemediği bir alışkanlığı vardı: Cebinde daima bir kitap bulundurur, boş kaldığı anda okumaya dalardı..."
"Yüzyılın başlarında doğup bir imparatorluğun çöküşüne ve Cumhuriyet’in kuruluşuna tanık olanlar erken olgunlaşmışlardır.."
"Babam için uzun yıllar hiç gözyaşı dökmedim, çünkü o “Filiz hiç üzülmesin…”
Reklam
430 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.