Tarih okurken tarih yazan bir yiğitti o. Tıpkı Muhammet İslam ağabeyim ve arkadaşları gibi. Önemli olan coğrafya değildi, önemli olan damarlarda dolaşan, tarih boyunca zincir vurulamamış bir aslanın heybetli gürleyişiydi. Onun adı gönlümün derinliklerinde kahraman bir abide olarak kalacaktı. O artık, gençlerin öğreneceği ilk isimdi, o Şehit Fırat Yılmaz Çakıroğlu'ydu.