Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Fira Ahmedova

Fira Ahmedova
@firengzy
İngilizce öğretmenliği
Azerbaijan University of Languages
Bakü
27 Ekim 2004
31 okur puanı
Ekim 2022 tarihinde katıldı
Reklam
Böyle bir duvara başımı vurarak onu yıkamam, elbette gücüm yetmeyecek ama sırf o duvar taştan diye ve benim gücüm yetmedi diye onu kabul etmek zorunda değilim ki.
Bazen en çılgın, en imkânsız görünen fikir kafanızda öyle kuvvetli bir yer edinir ki, öyle veya böyle gerçekleşeceğini zannedersiniz... Dahası bu düşünce şiddetli, güçlü bir arzuya eşlik ediyorsa, bazen onu kaçınılmaz, önceden belirlenmiş, kadere yazılmış, var olmaması, gerçekleşmemesi imkânsız bir şey gibi kabul edersiniz! Belki burada başka bir şeyler, önsezilerin bir bileşimi, olağandışı bir irade, kendi hayal gücüyle kendini zehirleme veya buna benzer bir şeyler söz konusudur...
Sayfa 136Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Beni zerre kadar sevmese de duygularımı bu kadar çiğneyemez, itiraflarımı böyle küçümsemeyle karşılayamazdı. Onu gerçekten sevdiğimi biliyordu..
Sayfa 125Kitabı okudu
Bana, "Seni seviyorum," demesini isterdim, eğer bu çılgın umut gerçekleşmeyecekse... isteyecek başka neyim var? Ne istediğimi biliyor muyum? Kendimi kaybetmiş gibiyim; tek istediğim sonsuza dek, daima, bütün ömrümce onun yanında olmak, onun işığıyla, onun halesiyle aydınlanmak. Ondan ötesini bilmiyorum! Ondan kaçabilir miyim hiç?
Sayfa 100Kitabı okudu
Reklam
А можно веровать в Беса, не веруя в Бога?
Yemin ederim, her şeyi fazlasıyla idrak etmek bir hastalıktır, tam anlamıyla ağır bir hastalık.
Əgər xoşbəxtlik sadəcə zənginlik, sağlamlıq və ictimai münasibətlər kimi obyektiv şərtlərdən asılı olsaydı, xoşbəxtliyin tarixini araşdırmaq daha asan olardı.
Sayfa 411
Fira Ahmedova tekrar paylaştı.
Karşı cinsten beklentimm :)
İçimizde şeytan yok... İçimizde aciz var... Tembellik var... İradesizlik, bilgisizlik ve bunların hepsinden daha korkunç bir şey: hakikatleri görmekten kaçmak itiyadı var...
Reklam
-Bir gün məni unudacaqsan? -Bu haradan çıxdı? -Səninlə birlikdə bir axşamüstü gün batışını izləmədən ölmək istəmirəm.. -O halda, ölmə! Həmin gecə Huri öldü.
Şimdi bir kez daha kendi kendime aynı soruyu soruyordum: "Onu seviyor muydum?" Ve bir kez daha bu soruyu nasıl yanıtlayacağımı bilemedim! Daha doğrusu, belki yüzüncü kez aynı yanıtı, ondan nefret ettiğim yanıtını verdim. Evet, ondan nefret ediyordum! Kimi zaman özellikle sohbetlerimizin sonunda onu boğmak için ömrümün yarısını seve seve verirdim! Yemin ederim; keskin bir bıçağı onun göğsüne yavaş yavaş saplama şansım olsa, bundan müthiş bir zevk duyardım. Ama yine de en kutsal şeyler üzerine yemin ederim ki, Schlangenberg'in en yüksek tepesinde bana eğer "Kendini aşağı at" dese, düşünmeden atlardım, hem de seve seve. Bunu biliyordum. Şu ya da bu şekilde artık bu işi bir çözüme kavuşturmak gerekiyordu.
Kendisine, "Küçük miktarda oynanınca kumarın ne zararı olur?" denilince, bizimki, "Bu daha da kötü; çünkü oyunun küçük olması tutkuların da küçük olduğunu gösterir" demiş.
Sanki, yer üzündəki bütün axmaqlar sözü bir yerə qoyub mənə mane olmağa çalışırlar.
225 öğeden 196 ile 210 arasındakiler gösteriliyor.