Vicdan, aldırış etmektir. Umursamaktır. İçimizin derinliklerinden gelen ve bizi ahlaka çağıran o sestir. Bize "başka türlü yapamazdım" dedirten şeydir. İnsanın içinde çağlayan bir sorumluluk duygusu, onu başkasına el uzatmaya ve böylece kendi fıtratına, varoluşsal özüne sâdık kalmaya zorlar. Merhamet ve mesûliyetin diğer zıt kutbu ise, ahlâki kayıtsızlıktır: Ötekinin ıstırabını görmezden gelmeyi mümkün kılan bilinçli cehâlet, ihtimam yokluğu ve inkâr hâli. Kısaca: Kalbin ölümü! Ahlâki kayıtsızlık başkasının iniltisini duymamak için kulaklarımızı tıkadığımız ve ortalıkta dönen büyük yalana hiç itiraz etmediğimiz gün başlar. Her susku o yalanı büyütür ve başımızı çevirdiğimizde ötekinin acısını görmemek bizi bir sarhoşluğa hapseder. Kalp işitilmez olur. 'Halbuki kalp bağırıp çağırmaz, sadece fısıldar.' Duymak için yakınlaşmalısın.. O hâlde aldır gönül ki, sen ancak aldırdığın kadar varsın..
Kemal Sayar
Kemal Sayar
Vicdan, aldırış etmektir. Umursamaktır. İçimizin derinliklerinden gelen ve bizi ahlaka çağıran o sestir. Bize “başka türlü yapamazdım’’ dedirten şeydir. İnsanın içinde çağlayan bir sorumluluk duygusu, onu başkasına el uzatmaya ve böylece kendi fıtratına, varoluşsal özüne sadık kalmaya zorlar. Merhamet ve mesuliyetin diğer kutbu ahlaki kayıtsızlıktır: Ötekinin ıstırabını görmezden gelmeyi mümkün kılan bilinçli cehalet, ihtimam yokluğu ve inkâr hâli. Kalbin ölümü. Ahlaki kayıtsızlık başkasının iniltisini duymamak için kulaklarımızı tıkadığımız ve ortalıkta dönen büyük yalana hiç itiraz etmediğimiz gün başlar. Her susku o yalanı büyütür ve başımızı çevirdiğimizde ötekinin acısını görmemek bizi bir sarhoşluğa hapseder. Kalp işitilmez olur. Hâlbuki kalp bağırıp çağırmaz, sadece fısıldar. Duymak için yakınlaşmalısın. O hâlde aldır gönül ki sen ancak aldırdığın kadar varsın. Kemal Sayar 🌱
Reklam
Vicdan, aldırış etmektir. Umursamaktır. İçimizin derinliklerinden gelen ve bizi ahlaka çağıran o sestir. Bize “başka türlü yapamazdım’’ dedirten şeydir. İnsanın içinde çağlayan bir sorumluluk duygusu, onu başkasına el uzatmaya ve böylece kendi fıtratına, varoluşsal özüne sadık kalmaya zorlar. Merhamet ve mesuliyetin diğer kutbu ahlaki kayıtsızlıktır: Ötekinin ıstırabını görmezden gelmeyi mümkün kılan bilinçli cehalet, ihtimam yokluğu ve inkâr hâli. Kalbin ölümü.
Vicdan, aldırış etmektir. Umursamaktır. İçimizin derinliklerinden gelen ve bizi ahlaka çağıran o sestir. Bize “başka türlü yapamazdım’’ dedirten şeydir. İnsanın içinde çağlayan bir sorumluluk duygusu, onu başkasına el uzatmaya ve böylece kendi fıtratına, varoluşsal özüne sadık kalmaya zorlar. Merhamet ve mesuliyetin diğer kutbu ahlaki kayıtsızlıktır: Ötekinin ıstırabını görmezden gelmeyi mümkün kılan bilinçli cehalet, ihtimam yokluğu ve inkâr hâli. Kalbin ölümü. Ahlaki kayıtsızlık başkasının iniltisini duymamak için kulaklarımızı tıkadığımız ve ortalıkta dönen büyük yalana hiç itiraz etmediğimiz gün başlar. Her susku o yalanı büyütür ve başımızı çevirdiğimizde ötekinin acısını görmemek bizi bir sarhoşluğa hapseder. Kalp işitilmez olur. Hâlbuki kalp bağırıp çağırmaz, sadece fısıldar. Duymak için yakınlaşmalısın. O hâlde aldır gönül ki sen ancak aldırdığın kadar varsın. Kemal Sayar
Ailede Çocuğa Din Eğitimi Verilmesi
Süleyman Gülek Çocuk için bedenî ve ruhî her açıdan en mükemmel yetişme ortamı ailedir. Çocuk bakımı ve çocuk eğitimine dair kurulan çocuk yuvaları ve benzeri müesseselerin ne kadar iyi olursa olsun, her şeyiyle ailenin yerini tutamayacağı açıktır. Çocuğun hayatının en önemli dönemini kendileriyle beraber geçirdiği aile, çocuğun genel eğitiminde
Ahlakın iki boyutundan bahsedebiliriz. Birincisi, Allah'ın yaratılış itibariyle insan fıtratına yerleştirdiği ahlaki yönelim. Bütün bir insanlığın üzerinde ittifak ettiği buluştuğu vicdan dünyası bu bağlama oturmakta. İkinci husus, akıl iman bütünlüğünde, afaki/enfüsi ayetlerin değerlendirilmesi sonucunda hayatın bütün alanları karşısında sorumluluk bilinci neticesinde ortaya koyduğu hasılada anlam kazanmakta. Dolayısıyla bu boyuttaki ahlak, İslam'ın mantığında akıl-vahiy , fıtrat , irade ve özgürlükle birlikte yürünen bir olguya işaret etmekte. Bünyamin Doğruer
Reklam