Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Olumlu Düşünme
Hayatla olan iliskiniz de böyledir iste, Kaderine küfredip duran adamlara bakin; yasadiklarinin cogu, hayata bakislarinin sonucudur. sizin de öyle.. Fizik kanunlarina göre iki cisim ayni anda ve ayni yerde bulunamaz; yani beyninizde olumlu düsünce varsa olumsuz düsünceye yer yoktur, olumsuz düsünce varsa olumluya yer yoktur.
Bir güneşin ışıkları gibi sonsuza dek kaçıp gidebilirler. Fizik ya da metafizik gökyüzü bir tavan değildir çünkü.
Sayfa 46 - Ayrıntı
Reklam
İnsanların bazen söylediği gibi eğer belirlenimcilik doğru olsaydı düşünüp taşınarak karara varmak da im­ kansız olurdu. Ama bu doğru olamaz. İnsan her gün dü­şünüp taşınarak kararlar verir. Fiili olan mümkün olan­dır ama düşünüp taşınmanın açıkça fiiliyatın ta kendisi oluşu bile belirlenimciliğin yanlışlığını göstermez. (Eğer gösterebiliyor olsaydı fizik de çok daha kolay bir bilim olurdu!)
Sayfa 184 - PdfKitabı okuyor
Bir karadeliğin uzağından geçerseniz belki rotanız ona doğru sapar ama içine düşmeyebilirsiniz. Ama ona çok yakınsanız sarmal bir rota izleyerek içine düşebilirsiniz. Böyle iki sonucu birbirinden ayıran kritik mesafe, olay ufkudur. Olay ufkunun içindeki her şey, ışık bile karadeliğe düşmeye mahkûmdur.Bize olan da bu. Hepimiz fizik kurallarına tabiyiz.
En çok bilinebilir olan da 'an', çünkü devinim devinen nesne aracılığıy la, yer değiştirme yer değiştiren nesne aracılığıyla [bilinebilir); nitekim devinim değil, yer değiştiren nesne belli bir nesnedir (tode ti). Demek ki 'an' bir anlamıyla aynı, bir anlamıyla da aynı değil; çünkü yer değiştiren nesne de öyle.
İmdi biz "an"ı devinimdeki önce ile sonra olarak ya da öncenin sonu sonranın başı olan şey olarak değil de, 'tek şey' olarak algıladığımızda hiçbir zaman geçmemiş görünüyor, çünkü devinim de yok. Ama önce ile sonrayı algıladığımızda "zaman geçti" diyoruz. Aslında zaman şu: önce ile sonraya göre devinim sayısı.
Reklam
Nasıl ki 'an' değişik bir şey değil de aynı ve tek şey olsaydı zaman olmazdı, aynı şekilde değişik bir şey olduğundan ötürü duyumsanmadığı için aradaki 'ara-an'ın zaman olmadığı düşünülüyor. İmdi hiçbir değişme beklemediğimizde zaman geçmediğine inanıyor, ruhun tek ve bölünmez bir 'an-durumunda' kaldığını düşünüyorsak, bir değişme duyumsamadığımız ve belirlemediğimizde ise zaman geçmediği- ni söylüyorsak, bir devinme ve bir değişmeden bağımsız zaman yok, bu açık. Öyleyse yine açık ki, zaman hem bir devinim değil hem de devinimden bağımsız değil.
İmdi herbir nesnenin değişmesi ve devinimi salt o değişen nesnenin içindedir ya da o devinen, değişen nesnenin bulunduğu yerdedir. Oysa zaman hem her yerde hem de her nesnede aynı biçimde. Ayrıca de ğişme daha hızlı, daha yavaş olur, zaman ise öyle değil; çünkü hızlı ile yavaş aslında zaman ile belirleniyor, kısa zaman içinde çok devinen nesne hızlı, uzun zaman içinde az devinen nesne yavaştır. Zaman ise ne niceliği ne de niteliği açısından bir zamanla belirlenir. Demek ki zaman bir devinim değil, bu açık. Bizim için şu anda 'devinim' ya da 'değişme' demek arasında hiçbir ayırım yok.
Zaman [evren] bütünün devinimidir. Zaman gökçemberin kendisi.
Zaman
Ya hepten varolmadığı ya da kaygan-ele avuca gelmez bir şey olduğu şunlardan çıkartılabilir: zamanın bir parçası varolmuştur, [artık] yoktur: öteki parçası ise olacaktır, henüz yoktur. Hem sınırsız zaman hem de ele alınan her zaman bu parçalardan bileşiktir. Ne ki, varolmayanlardan bileşik olan bir şeyin varlık- tan pay almasının olanaksız olduğu görülse gerek.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.