104 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 21 hours
Düşüş, Albert Camus'nün ölümünden 4 yıl önce yayımladığı, modern insanın umutsuzluğunu, çaresizliğini, yalnızlığını, iki yüzlülüğünü ve bencilliğini anlattığı eseridir. Albert Camus'nün "Düşüş"ten önce 4 kitabını daha okumuştum. Önceki okuduğum kitaplarında olduğu gibi bu kitabında da karakterler ve olay örgüsü, eser açısından çok
Düşüş
DüşüşAlbert Camus · Can Yayınları · 201915.4k okunma
104 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 hours
"Kendim için fazla büyüğüm ben" Chardonne
Önce kısacık kendi gözümden yazarı anlatmak isterim. Hani bazı büyük yazarlar, eserlerinden ziyade karakterlerinden dolayı sevilirler ya, bu adam benim için öyle. Camus’nün 'saçma felsefesi'nde ve 'başkaldırma felsefesi'nde yoksulluk içinde geçen çocukluk yıllarının etkisini de hiçe sayamam. Varoluşçu olduğunu kabul etmese bile yaşamın yaşamaya değer olduğunu savunmaktan vazgeçmediği, hatta intiharın çözüm yöntemi olarak görülemeyeceğini söyleyerek, bir zamanlar yakın dostu olan Sartre ile fikir ayrılığına düştüğü de bir gerçek. (Dostluklarının son bulmasında aynı kadınla aşk yaşamalarının etkisini saymıyorum o başka bir günün konusu olsun) Gelelim bana her sayfasında “İnsan ne ise o mudur? Olması mümkün müdür? Ya da bir ideale varmaya çalışıyorsa, şu an nerededir?” diye sorduran bu şahane kitaba… Kitabı okumayanların bile ismine aşina olduğunu tahmin ettiğim ana karakter Jean Baptise Clamence, kendi yaşamını paylaşıyor bizimle. Varoluşuyla değil de rol yeteneğiyle zevk aldığından bahsediyor hayattan, iki yüzlülüğümüzü, bencilliğimizi, Proust’vari kıskançlığımızı yüzümüze vuruyor. Kendini hem ustalıkla suçluyor hem bu suçlardan aynı ustalıkta aklıyor benliğini. Hepimiz biraz böyle değil miyiz? Gerçeği aradığımızı söylerken koşar adım uzaklaştığımız tek şey salt gerçek değil mi? Uzatmak istemiyorum, henüz okumadıysanız lütfen bir an önce okuyun çünkü ben ne söylesem eksik kalır acı ve bilinçlenme bireyseldir.
Düşüş
DüşüşAlbert Camus · Can Yayınları · 202315.4k okunma
Reklam
99 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
Yine muhteşem bir eser ve yine sahnede Albert CAMUS. Bence Camus'un kitaplarının üzerine "Ağır felsefe içerir. Alırken iki kere düşünün, okuduktan sonra çokça düşünün." yazılmalı. Eser romandan ziyade bir felsefe kitabı bir anlatı. Ya da üsten hafif roman, alttan ağır felsefe. Camus bu eserinde çoğu yazarın yüzlerce sayfada veremediği mesajı, az sayfada doğrudan veriyor. Eserde Clamence sizi bir barda karşılıyor ve başlıyor sizi mexico city sokaklarında gezdirmeye. Tabi bir yandanda anlatmaya başlıyor, eski deneyimlerini. Eski bir avukat yeni bir ağır ceza hakimi kendisi. Avukatlık dönemlerinde saygın bir avukatmış, hem de en tanınanlarından. Bir tepenin üzerinden herkese bakar, sahte erdemlerle gözlerini boyarmış toplumun. Bir sürü sahtelikler, düşkünlükler. Bir gün diyor öleceğimi anladım. Tabi benim korkum ölüm değildi, korkum gerçeklerimi bilen tek kişi olmaktı. Ve başlıyor eski gösterişli kimliğini yıkma çabalarına. Bu çabalar yoruyor onu, tutunacak dal kadınlar, alkol düşkünlüğü. En sonda düşüşünü aktarıyor okuyucuya. Tabi bu işin görünen kısmı. Satır aralarında Camus'un toplumun genel durumuna ve bireyin sorunlarına ilişkin değerlendirmeler. Ben kitabı çok beğendim. Ağır bir kitap ama roman okur gibi okumaktan ziyade, düşünerek okunduktan sonra biraz daha anlaşılır oluyor. Ayrıca Sisifos Söyleni okuyanlar için, bu daha kolay anlaşılır bir eser. Herkese keyifli okumalar dilerim.
Düşüş
DüşüşAlbert Camus · Can Yayınları · 201915.4k okunma
104 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
kelimeler içinde ama asla gerçekler içinde değil
Nasıl ki ben bu incelemeyi Albert Camus’a borçluysam, o da bu eseri Dostoyevski’ye borçludur. Gerçi bu böyle olduğu gibi hiç alakasız şeyler de olabilir. Dostoyevski üzerine yazmak Camus için nasıl bir onursa Dostoyevski üzerine yazmış Camus üzerine yazmak da benim için bir onurdur. Şunu belirtmek isterim ki Yeraltından Notlar’ın yeraltından
Düşüş
DüşüşAlbert Camus · Can Yayınları · 201915.4k okunma
44 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 27 hours
Yahudiye Topraklarında Yahya'nın Trajik Öyküsüne Şahit Olmak: Herodias
“Doğu bütün tanrıların anayurdu değil miydi?” (sayfa 18) 1. Gustave Flaubert Kimdir? 19. yüzyılın en yenilikçi yazarları arasında gösterilen
Gustave Flaubert
Gustave Flaubert
, 1821 doğumludur. Adını Fransız oyun yazarı
Pierre Corneille
Pierre Corneille
’den alan lisede öğrenim görür ve üniversite için Paris’e gider. Şehir ona tatsız ve ruhsuz görünür. Ünlü Fransız romancı
Victor Hugo
Victor Hugo
ile Paris’te
Herodias
HerodiasGustave Flaubert · Can Yayınları · 2021369 okunma
104 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 days
"...'mesele kötü insan olmak değil, ama ışığı yitiriyor insan.' Evet, ışığı, sabahları, kendini bağışlayan kişinin o kutsal masumluğunu yitirdik biz." İç kargaşadan ve varoluş krizinden muzdarip bir adamın felsefi ve psikolojik özeleştirisi, söz konusu adam, bir Amsterdam barında vakit geçirirken hareketli, biraz rahatsız edici bir
Düşüş
DüşüşAlbert Camus · Can Yayınları · 201915.4k okunma
Reklam
206 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.