Ruhi Su'yu ölümünden birkaç gün önce hasta yatağında ziyaret eden Halim Şefik, ozanın ricasını kırmayarak çok sevdiği "Kömür" adlı şiirini eğilerek kulağına okur. İşte, o şiirden birkaç dize:
Bu küçük salkım söğüt Harem kapısında limanın Yukarıda Selimiye Kışlası İkide bir gözüme ilişiyor Selimiye Kışlası Sana sesleniyorum Selimiye
Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin yansımasını hemen her ülkede ve her dönem görmekteyiz . Bu seferki akıllara durgunluk veren yansıma ise tarihte şifa dağıtan kadınların erkek egemen toplumun çıkarlarına ve dönemin kiliselerinde var olan skolastik düşünce biçimine hizmet etmediği için "büyücü, cadı " olarak nitelendirilip çeşitli işkencelere maruz bırakılıp en sonunda yakılması/ idam edilmesi olarak karşımıza çıkıyor.
Kitap bizlere sağlık alanındaki kadınların tarihsel süreçteki var olma mücadelesini sunuyor . Şifacı kadınların o dönem neden "büyücü, cadı " olarak nitelendirildiklerinden başlayarak hemşirelik/ ebelik hizmetlerinin yine o dönemlerde neden "değersizlik " ile ilişkilendirildiği , durumunun tarihsel gelişimi ve Florance Nightingale ile bu durumun nasıl değiştiği de anlatılan diğer konular arasında yer alıyor .
Toplumsal cinsiyet, feminizm , kadın hareketleri , hemşirelik, ebelik , sağlık hizmetleri ve bu konulardaki tarihsel süreçlere ilginiz varsa bu kitabı okuma listenize almanızı tavsiye ederim .
“Tambur kendisine vurulması için para öder. Yoksul köylüyse yaptığı her şey için ve büyük toprak sahibinin yapamayıp kendi yerine yoksul köylüye yaptırdığı her şey için öder.”
Dünyayı geliştirip güzelleştirmek için Florance Nightingale ya da bir sosyal yardım sorumlusu olmanız gerekmiyor. İşe, yarın sabah ilk karşılaştığınız insanla başlayabilirsiniz.