1550'ler Floransa'si... Grandük Cosimo de' Medicinin üçüncü kızı Lucrezia,
çizim konusunda essiz yeteneğe sahip, hayal gücü sınır tanimayan bir çocuk ; gösterişli palazzo daki gösterissiz, unutulmus konumundan fazlasıyla hoşnut.
Ablasının beklenmedik ölümüyle Lucrezia ilk kez kendini ilginin merkezinde buluyor.
Ablası yerine, Ferrara Dükü Alfonso yla evlenmek zorunda.
Lucrezia, henüz 15 yaşında ve kafasi karmakarışık bir sekilde, hiç de hoş olmayan muammalar içinde kalır. Muammaların en büyügü ise kocası.
Hangisi gerçek? Düğün zamani muziplikleriyle ve
nesesiyle onu kendine çeken adam mı( günümüz de yok sayılmazlar) , yoksa kendi kiz kardeslerinin bile karsısında titremesine neden olan despot yönetici mi?
Bir tek sey ayan beyan ortada: Lucrezia nin sarayda var olabilmesi, ailenin iktidarini devam ettirecek bir vâris dogurmasina bagli.
Evlilik Portresi’ne Başlarken sarmazsa bırakırım diye düşündüm. Ama beni sasirtti aksine çok beğendim. Muhteşemdi… Eger donem kitaplarini seviyorsaniz eminim çok beğenirsiniz.
Decameron, 14. yüzyılda İtalyan yazar Giovanni Boccaccio tarafından yazılan bir edebi eserdir. İnsanların veba salgınından kaçarak Floransa'nın dışındaki bir malikaneye sığındığı bir çerçeve hikaye etrafında, 10 gün boyunca anlatılan 100 hikayeden oluşur. Her gün, 10 kişi birer hikaye anlatır ve bu hikayeler genellikle aşk, cinsellik, ihtiras, kurnazlık ve başarı gibi konuları ele alır. Decameron, İtalyan edebiyatının en önemli eserlerinden biri olarak kabul edilir ve Rönesans döneminde büyük etki yaratmıştır. Ayrıca, insan doğası, ahlak ve toplumsal yapılar üzerine derinlikli bir bakış sunar. Özellikle kitabın giriş kısmı inanılmaz etkileyicidir. Hayli uzun bir eser olmasına rağmen bence en güzel bölümü ilk elli sayfalık kısım :)
Daha önce yazmıştım. Kütüphanede kitap ararken tesadüfen keşfetmiştim Maggie O'Farrel 'ı.Ben Ben Otobiyografik özellikler taşıyan bir anlatıydı.Dili şahaneydi. Ardindan okudugum Evlilik Portresi ise tarihi bir kurguydu ve 15. Yüzyıl Floransa'sinda geçiyordu.
Ingiltere'nin prestijli ödülü Woman Prize For Fiction'i
Kitap, İstanbul, Floransa ve Venedik gibi tarihi mekanlarda geçiyor ve yine Dan Brown'un diğer kitaplarında olduğu gibi tarih, sanat, simya ve sembolizm gibi konulara odaklanıyor. Kitapta ayrıca İstanbul ve İstanbul'un tarihi, kültürü ve sanatı hakkında da detaylı bir bilgi veriliyor.
Dan Brown'un diğer kitapları gibi, "Cehennem" de sayfaları çevirmeyi ve okuru heyecanlandırmayı başaran bir gerilim romanıdır
Niccolo Machiavelli bu kitapta İtalya'nın prenslikleri arasında yaşanan çekişmelerden dolayı düşmanlarına karşı savunmasız hale geldiğini ve güçlü bir prenslik ile İtalya'nın birliğinin kurulabileceğini anlatıyor. Ömrünün son yıllarında yaşadığı deneyimlerini mektuplar kaleme alarak Floransa prensi Lorenzo Medici'ye aktarıyor.
Siyaset konusunda günümüzde de hala kabul gören bir çok görüşünü dile getirerek İtalya'nın birliği için bir nevi reçete sunuyor.
Niccolo Machiavelli "Hedefe giden her türlü yol mübahtır" anlayışının atfedildiği kişidir..
#prens #machievelli
Niccolò di Bernardo dei Machiavelli (3 Mayıs 1469 – 21 Haziran 1527) bir düşünür, devlet adamı, askeri stratejist, şair, oyun yazarı olarak anılıyor. Lakin hakkında bilinenler çok az. Nasıl yaşadığı, ne okuduğu, ne yaptığına dair veriler çok az. Politikadan vaz geçemediği, bu sebeple sayısız işkence görüp hapis yattığı biliniyor.
1513 yılında
