•“Biz insanlar, sınırlarımızı bilmeden kendi aklımızı beğeniyoruz, öğrenmiyoruz, akıllanmıyoruz. Her şeyi anladığımız zaman da genellikle iş işten geçmiş oluyor.”•
•Livaneli’nin Serenad adlı romanını okumuştum ve çok etkilenmiştim, romanı içimde yaşatmıştım resmen ve aynı şey Son Ada romanında da oldu.
•Aslında üzerine söylenecek, tartışılacak çok şey var, söylemek istediklerim çok fazla fakat elimden geldiğince kısa tutacağım.
•Hem siyasi, hem toplumsal hem de kişisel yönleri var kitabın, Yaşar Kemal Son Ada romanı hakkında “Zülfü büyük kapıdan bu romanıyla geçmiştir” diyor ve kesinlikle hak veriyorum, Serenad’dan önce bunu okusaydım keşke, aşırı etkilendiğim, bir günde soluksuz okuduğum bir kitap oldu benim için. Kesinlikle okumanızı öneriyorum.
•Çoğu konu hakkında aslında bize dayatılan olguların arkasında dönenlerden bahsediyor, resmen kişisel ve toplumsal bir keşif.
•Kitabı okurken karakterler o kadar canlı ve içimizden geldi ki bana, kitapla konuşmaya başladım en son, özellikle Başkan karakterine ayar oldum diyebilirim, herkes bu kitabı okumalı ve içeriğinin ne olduğunu bilmeden okumalı bence, ben öyle yaptım ve şok üstüne şok geçirdim çoğu yerde de “Nasıl yani neyi anlamıyosunuz?” diye kaldım.
•Zülfü Livaneli yine beni romanında yaşattı resmen, diğer kitaplarını okumak için sabırsızlanıyorum.