Alfred Kinsey’in Rockefeller vakfı desteğiyle gerçekleştirdiği araştırması sonucunda oluşturduğu Kinsey raporu; cinselliğin yaşanmasının evlilik gibi bir kurumda sınırlı olmaması gerektiğini, cinselliğin hemcinslerle de yaşanılabilirliğini, cinselliğin sanılanın aksine yaş ile de sınırlı olmadığı sonuçlarını barındırıyordu.
Kinsey, bu bulgura sanılanın aksine etik değerler dışına çıkarak özenle seçtiği mahkumlardan ya da hasta bireylerden toplamıştı. Örneklem seçimi kasıtlıydı. İstenmeyen sonuçlarla karşı karşıya kaldığında bunları araştırmasına dahil etmedi. Toplumun yozlaştığını göstermek için epey bir çaba harcadı.
Rapor yayınlandığında, Amerika’da büyük yankı uyandırdı. Toplum içerisinde bu bulgular normalleşmeye başladı, sayıca fazla olan bir şeyin alışılagelmiş görülmesi gibi. Sonrasında ise birçok cinsel suç, topluma genellenebilir görüldüğünden ağır bulundu ve Amerika yargı sisteminde büyük değişikliklere gidildi.
Aşağıda Kinsey raporu sonrası Amerika’da değişen bazı oranları görüyoruz: