"Fikir görmek" demek sahip olunan zihniyetle hakikatinin keşfedilmesinin mümkün olmadığı düşünceleri hatmetme yolunda ömür tüketmek demek değildir; "fikir görmek" demek "anlama ve anlamlandırma" sorumluluğundan kaçınmanın bitmez tükenmez yollarından birini izleyerek yapıt başında dirsek çürüterek ya da entelektüel faaliyetlere gömülerek yaşamı sarf etmek mânâsına da gelmemektedir; ve "fikir görmek" demek hiçbir şekilde ve koşulda, elimizin altında birbirimizi sıkboğaz etmemiz için kendilerinden yeterince bulunmuyormuşcasına, yeni kalıplar, yeni formlar, yeni etiketler, yeni indirgeme araçları yaratmak ve biçimin şövalyeliğine soyunmak mânâsına da gelmemektedir.
"Fikir görmek" usa dayanarak yükselmiş tinin, kalıplardan, kavramlardan, kutsallardan azade kılınmış zihnin, şahıslardan ve olaylardan sıyrılarak ideyi algılayabilecek düzeye ulaşmış kişinin insanı/tabiatı/eşyayı, ezcümle kainatı okuma biçimidir. "Fikir görmek" bir tür "öz ve anlam" fanatikliğidir ve ayırdına varılamıyor olunsa da insanlığın ezeli ve hakiki meselesidir.