Seray Gülmez

Seray Gülmez
@fosforlu_satirlar
Kullandığım fotoğraflar bana aittir..instagram.com/fosforlu_satirl...
422 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitap elime ulaşınca konusu hakkında fikir edinmek için arka kapağına baktığımda 'Ağam(Yazar) benlen eğleniyiii' dedim çünkü hiç bir şey ögrenemedigim gibi afalladım ve şaşkın şaşkın güldüm..Okumakta olduğum kitabı bitirip hemen zifiriyet fabrikasına başlamak istedim çünkü merak ettim..Okuyunca yazara çok kızdım 'Neden?' diye soracak olursanız..Bir kitap böyle yazılır mı dedim ..Kitabı elimden bırakıp gündelik işlerimi yapmak bile istemedim sanki kitap kaçacakmış gibi :)..Düşünün artık elimin yarısı kalinligindaki kitabı 2 günde bitirdim..Bir günde de bitirebilirdim de uykuyu seviyorum napayım ondan feragat edemezdim :)..Neyse nedir bu kitabın güzelliği diye sorarsanız da..Şöyle söyleyeyim; ailesini terk etmiş 40lı yaşlarda iki çocuk babası bir adamın kendini yaralı bir halde çöplüğün içinde bulmasiyla başlıyor üstelik zil zurna sarhoşken..Başından bir sürü talihsiz olay geçiyor ve siz bunları gülerek hatta baya baya kahkaha atarak okuyorsunuz..Aile dramindan tut maceralara,toplumsal yapıya,aile yaşantısına,dönemin hükümetine,dine,hislere,bilgiye bir cok konuya değinmiş yazarımız..Okurken kendinizi kahkaha atarken bulduğunuz gibi bir anda bilmediğiniz bir konuyu araştırırken de bulabilirsiniz..Açıkçası böyle bir kitapla karsilasacagim aklımın ucundan bile gecmezdi..Ağır bir üslup kullanılmasına rağmen uzun zamandır okuduğum kitapların en iyileriden...
Zifiriyet Fabrikası
Zifiriyet FabrikasıHakan Yücel · İkinci Adam Yayınları · 2020622 okunma
Reklam
112 syf.
·
Puan vermedi
Her büyüğün zamanında küçük bir çocuk olduğunu onun gözünden hayata bakmaları gerektiğini anlatıyor en başta..Yaşadığı anıların insana neler kattığını..Arkadaşlıkların ne değerli olduğunu,sahip olduğun şeylerin hem kıymetini bilmeyi hem onlar için endişelenmek gerektiğini gösteren Küçük Prens iyi ki yazılmış ve iyi ki tanışmışız..Büyüklerin sayılarla arası iyidir dediği yerde hayran oldum zaten kitaba...Bir evin ne kadar güzel ve büyük olduğunu onlara ancak 'şu kadar milyon değerinde bir ev' diyerek anlatabilirsiniz mesela.. Ya da çok meraklılardır değil mi 'Kaça gidiyorsun?','Kaç yaşındasın?','Kaç kilosun?','Kaç kardeşin var?' gibi sorular yöneltmeye..Bir çocukla başka ne konuşabilirler ki zaten...Ah büyükler!..Bazen onları da hoş görmek lazım onlar da zamanında bir çocuktu ne de olsa.. Keyifli okumalar diliyorum.
Küçük Prens
Küçük PrensAntoine de Saint-Exupéry · Can Çocuk Yayınları · 2015236,4bin okunma
144 syf.
4/10 puan verdi
Kahraman Tazeoğlu'nun bir çok kitabını yıllar önce seve seve okumama rağmen bu incecik kitabı okurken nasıl sıkıldığımı anlatamam..Şaşırttı doğrusu ilk yazdığı kitap da değildi halbuki..Böyle bir acemilik olamaz dedim..Lise öğrencisine kompozisyon yaz deseydik bundan daha iyi bir iş çıkarmıştı gerçekten..En başta bir insana sürekli prenses diye hitap edilmesi bir bayağılık getiriyor,sonrasında tüm eşyaların o prensese aşık olması yüzünü sildigi havlunun ondan kopmak istememesi vs. bana çok lakayık geldi.Bir de o prensesin gerçekte kimseye aşık olmaması ama Aşk ve Gurur'daki Dracy'e aşık olması ne bileyim bana saçmalar saçması geldi..Siz sever misiniz bilmem ama ben sevemedim bu hikayeyi!..Daha başarılı olabilirdi üzdü..
Kayıp Yüzyılın Prensesi
Kayıp Yüzyılın PrensesiKahraman Tazeoğlu · Destek Yayınları · 2014861 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
296 syf.
9/10 puan verdi
·
14 günde okudu
Çok severek okudum diyebilirim alıntılarımdan da belli olacağı üzere içinde kendim yazmışcasına satırlar buldum..Kitap bir âşk hikayesini anlatmasına rağmen dikkati daha çok baş karakter Ömer'in düşünce yapısı,yaptıkları, iradesizliği ve ne yapmak istediğini bilmeyerek savruluşu çekiyor..Dönemin aydın çatışmaları karşısında hiç bir şeye karışmak istemeyip en sonunda yine olayların göbeğinde bulunan Ömer kendi kafasında ayrı bir dünyaya sahip zaten..Ama o dünyada belirli bir fikir yok işte sorun da orada..Ne istediğini bilmeyen gençlik ateşinde hovarda bir insan..Olgunaşamamış bir kafa ve karşısında tamamen ağır başlı bir kadın Macide.O nasıl bir sakinliktir azizim..Ömer yaptığı hiç bir fenalığın sorumluluğunu kabul etmiyor hepsini İçindeki Şeytanın himayesiyle yaptığını söylüyor açık açık Macide'ye..Zamanımızdan çok tanıdık gelen düşünce yapısı..Herşeyi yapıp şeytana uydum söylemini ortaya atmak..Birilerinin hayatını heba edecek hakkı kendinde bulma cürretkarlığı,küstahlığı..Neyseki Ömer yaşadığı aydınlanma ile bunu kimseye yapma hakkının olmadığını idrak edebiliyor ve Macide'yle vedalaşıyor..Bazı ayrılıklar cidden gerekli;birilerinin iyiliği için..Tavsiyemdir kendisi..İncelememi okuduğunuz için teşekkür ederim okumayı düşünenlere keyifli okumalar diliyorum.
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Everest Yayınları · 2020172,8bin okunma
203 syf.
10/10 puan verdi
·
11 saatte okudu
Çocuk olmak ne güzel şey..Etrafı tarafından anlaşılan bir çocuk olmak daha da güzel..Fakir bir ailede büyüyen yaramaz bir çocuğun hikayesi Şeker Portakalı..Zeze yeni taşındıkları evdeki şeker portakalı ile arkadaş olduğu için de kitabın adı bu..5 yaşında kendi kendine okuma yazmayı ögrenmis ve okula yazdırılmış..Ögretmeni mutlu olsun diye çicek götüren, yiyeceğini arkadaşıyla bölüşen, iyi yürekli,zeki bir çocuk aslında..Hem yaptığı yaramazlıklarla okuyucuyu güldürüyor hem yaşadığı talihsizliklerle hüzne boğuyor..Büyüyünce papyonlu bir şair olmak istiyor ve işte büyüyüp bu kitabı yazıyor..Okurken kitabın sonunda aglayacağım aklıma gelmezdi..Ağlattı kerata..Sanki o hepimizin çocukluğu,tavsiye ederim..
Şeker Portakalı
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos · E Yayınları · 1975231,6bin okunma
Reklam
Reklam