Sevgili Dost, İnsan değişmedi; vicdanıyla tutkuları arasında bocalayıp duruyor. Tutkularına esir düştüğü zamanlar­da bile, kendisini rahatlatacak nedenler ve yöntemler bulmakta zorlanmıyor. İşte hile! İşte çürümüş ağ! İşte Cumartesi Balıkları! "Cumartesi balıkları mı?" Evet, Cumartesi Balık­ları! Sezginin gücünü hesaba katmayanların hikayesi... Öyle bir hikaye ki, anlatanların dudaklarını titretir; öy­le bir hikaye ki dinleyenlerin yüzünde gezdirir ateşin gölgesini. Sevgili Dost, Kim bilir yeryüzü yaratıldığından beri kaç cu­martesi geçti. Kimbilir kırmızı yüzlü balık tezgahları kaç kez doldu boşaldı. Parlak ışıklar altında değil, loş ve karanlık odalarda tab edilen kirli fotografları kim bilir kim çerçeveledi
Tırt'lar ligi...
Abdullah Gül üniversite yıllarında fikri mücadelesini babası ve yakın çevresinden etkilendiği için, doğal olarak MTTB ve Akıncı­lar çatısı altında sürdürür. O dönemde sağ, sol kutuplaşma­ları içinde yaşanan gerilimler ve tartışmalar herkesi etkili­yor ve olayların içine çekiyordu. Nitekim Abdullah Gül gibi yakın çevresinde sessiz ve uyumlu olduğu bilinen birisi bile bu ortamda aktif hareket içine girmiş ve İstanbul Üniversi­tesini kontrol altına alan Deniz Gezmiş ve arkadaşları, Ab­dullah Gül ve arkadaşlarının fotoğraflarını duvarlara asarak 'Faşist' damgası vurmuş ve hedef göstermişti. Abdullah Gül bu gergin dönemde 6 ay üniversiteye giremeyecekti... Kitapta Gül ile birlikte MTTB içinde günümüzün siyaset­çi ve gazetecilerinden, Recep Tayyip Erdoğan, Bülent Arınç, Mehmet Ali Şahin, Cemil Çiçek, Beşir Atalay, Abdülkadir Aksu, Hüseyin Çelik, Ahmet Davutoğlu, Numan Kurtulmuş, Fehmi Koru, Abdurrahman Dilipak, Osman Pepe, Necati Çetinkaya ve Kadir Topbaş'ın da yer aldığı vurgulandı.
Sayfa 21 - TUTKU YAYINEVİ / Tuncay Çelen - Denizler'den Terzi Fikri'ye Türkiye
Reklam
Bakın sevmek öyle filmlerde ,cümlelerde gördüğünüz gibi bir şey değil. Yani öyle birkaç sevgi mesajı , bir kaç gece , bir kaç sahiplik fotoğrafları falan öyle değil , daha farklı . Mesela onu görünce hızlanan kalbiniz değil . Her adımda ona yaklaşma , onu görme hissidir sevmek .O adımları onun için atmaktır . Seviyorsanız güzel sevin.
Eski fotoğrafların, geçmişi günümüze getiren bir köprü olduğunu biliyoruz.
Bazen bu fotoğrafları da en az filmler kadar sevdiğimi düşünüyorum. Bir resme bakıp kendi hikayeni yaratabiliyorsun.
Sayfa 193Kitabı okudu
Bir filmi izler gibi izliyorsunuz hayatı. Dışarıdan ve telaşsız. Olup biten hiçbir şey sizi etkilemeyecekmiş gibi. Bir film izler gibi olaylara bakıp, sonra hiçbir şey olmamış gibi çekip gideceksiniz dostlarınızın yanına. Akşamüstlerinde toplandığınız evlerde, konuşacak konularınız olacak böylece mezelerin arasında. İkiyüzlü sohbetlerin arasında tüketilecek başkalarının ölümü. Hep başkalarının ölümlerini konuşacaksınız. Bir geceyarısı asfalta düşmüş bir adamın hikâyesini içeceksiniz birlikte. Bir otelin tuvaletinde kolunda şırınga ve bileklerine kan sızarken gazete fotoğraflarına düşmüş bir kızın hikâyesi zenginleştirecek kokteyl sohbetlerinizi. Acı hep başkalarının hayatına düşecek ve siz hep mutluluğu oynayacaksınız.
Sayfa 113 - Doğan KitapKitabı okudu
Reklam
44 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.