Elif

Elif
@fredeilia
"Hakikaten de sevgili Portuga, bana her şeyi çok erken anlattılar."
Sayfa 183Kitabı okudu
Reklam
" Belki de birileri kafeslerinin kapısını açıp onlara özgür bırakırdı. Oysa bu onları öldürmeye eşdeğerdi. Uçmayı çoktan unutmuş olmalıydılar."
Sayfa 173Kitabı okudu
"Kimi insanların ölmesi ne kolaydı. Lanet bir trenin gelmesi yetiyordu. Benimse gökyüzüne gitmem ne kadar zordu. Gitmeyeyim diye herkes bacaklarıma yapışmıştı."
Sayfa 171Kitabı okudu

Reader Follow Recommendations

See All
"Acı çekmek ne demekmiş asıl şimdi anlıyordum. Acı çekmek bayılana dek dayak yemek değildi. Ayaktaki cam kesiğine eczanede dikiş attırmak değildi. Asıl acı kalbi baştan aşağı sancılara boğan, insana sırrını kimselere anlatmadan ölmeyi arzulatan bir şeydi. Kolları, başı hep dermansız bırakan, yastıkta öbür yana dönme istediğini bile söndüren bir şeydi."
Sayfa 169Kitabı okudu
" Doğrusunu söylemek gerekirse, içimdeki acıyı bir türlü dindiremiyordum."
Sayfa 140Kitabı okudu
Reklam
"Her şeyin vakti geldikçe zaten gerçekleştiğini söylemek istemişti herhalde..."
Sayfa 105Kitabı okudu
"İnsanlar olmayacak masallar anlatıp çocukların her şeye inanacağını zannediyorlar."
Sayfa 101Kitabı okudu
"Sevgili Efendim, bu komedi dünyasından çık, hakiki hayata gel. Milyarlarca insan sürüsü içinden birkaç filozof yetişip de hakikati cahil olanların akılsız üzerine ne kadar bağırsa beyhudedir. Bu âlem yalan dolanla ayakta duran ikiyüzlülük dünyasıdır. Hay, sahte şaşalarından sıyrılırsa lezzetsiz kalır, söner. Aldanmayınca kimsede yaşama arzusu ve cesareti kalmaz. Hakikati bilmek kalbe ferahlık değil, kasvet ve ümitsizlik verir. Yarı dünyevi şu garip hayatımla, henüz mutlak istiharate eremedim. Sen yanımda olsan dünya ile bir alakam kalmaz. İkimiz birlikte ölümün tam huzurundan istifade ederiz."
Sayfa 113Kitabı okudu
"Yirminci asrın insanları, ilerleme uyanışlarıyla ne kadar övünseler de henüz medeniyetlerinin karnaval devrini geçirememiş oldukları görünüyor."
Sayfa 112Kitabı okudu
Reklam
"Gizlenen hastalığın çaresi bulunmaz. Bu dertler her neyse meydana dökülmelidir."
"Bu memlekette değerli ve başarılı yaşamak için Türk'ten başka bir şey olmak gerekiyor. Memleketimizde Alman, İngiliz, Fransız, Rus nüfuzu her gün bizi biraz daha katlayarak boğuyor. Her birimiz pek sebebini bilmeyerek bu yabancı milletlerden birinin taraftarı, gafilce övücüsü, isteklerinin destekleyicisiyiz. Onlarınsa şüpheli iyilikseverlikleri ve maksatları istekleri açısından neredeyse birbirinin aynıdır."
"Bu mezar taşlarına, altlarında yatanların kimliklerini anlatan yazılar kazanmışlar... Fakat bu âdet ölenlerin, yok olmuş varlıklarından daima bir şey kaldığını dirilere göstermek için bir avutma yolundan başka bir şey değil. Bu mermer kütlelerinin dikilmelerindeki her türlü itinaya rağmen alttaki çukurlar, kara bağırlarına verilen bedenleri yalnız kimlik değil, bir varlık belirtisi bırakmayıncaya kadar karanlık ve ebedi işleyen dişleriyle yiyip hazmediyor."
"İşte Avrupalı gelir, Türk'ün ruhunu bu çöplükte arar ve hakkımızdaki korkunç hükümünü verir. Çünkü Avrupa'da bir demiryolu makasçısının bahçesi Fatih'in heybetli maneviyatın uyuduğu bu yerlerden daha temiz ve hoştur."
"Dünyanın bütün dağlarında, ormanlarında, bir tek yaprağı bile bir başkasının tıpkısı olarak yaratmamıştır Tanrı. Oysa siz farklı olmayı delilik sanıyorsunuz, onun için de Vilette'te kalmayı yeğlediniz, çünkü burada herkes farklı ve böylece siz kendinizi herkes kadar normal görüyorsunuz."
Sayfa 175Kitabı okudu
284 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.