"Dünyanın bütün dağlarında, ormanlarında, bir tek yaprağı bile bir başkasının tıpkısı olarak yaratmamıştır Tanrı. Oysa siz farklı olmayı delilik sanıyorsunuz, onun için de Vilette'te kalmayı yeğlediniz, çünkü burada herkes farklı ve böylece siz kendinizi herkes kadar normal görüyorsunuz."
"Yargısına uğrayacağım tanrının" dedi eduard yüksek sesle "Ve ona diyeceğim ki: Yaşamımın bir döneminde durup rüzgara baktım, ekin ekmeği unuttum, coşkuyla yaşamadım, bana sunulan şarabı bile içmedim. Ama günün birinde hazır olduğuma hükmettim ve yeniden işe koyuldum."
"Temelde hayatta başımıza gelen her şeyi kendi suçumuz. Başka hiç kimsenin değil. Bizlerin başından geçen zorlukların pek çoğu başkalarının da başından geçiyor, ama onlar tamamen başka tepkiler veriyorlar."
"Hiçbir şey öğrenmedim mi daha, ölüm kapındayken bile? İkide bir onu rahatsız edeceğim, bunun canını sıkacağım diye düşünmesene. İnsanların hoşuna gitmiyorsa şikayette bulunabilirler. Şikayet edecek cesaretleri yoksa bu onların sorunu."
Gençtim ya, ne fark eder deyip geçerdim
nehrin uğultusu da olur, dalların hışırtısı da
gözyaşı, çiğ tanesi, gizli dert veya verem
ne fark eder demişim
bilmeden farkı istemişim..
“İşte bazen birileri ile aynı otobüste seyahat etmek, aynı yere varmak istediğimiz anlamına gelmiyor.
Birimizin, yolun bir yerinde ayrılması gerekiyor iki tarafında hedefine varması için.”
-Elif
Hep dalgınım bu günlerde,
Saati cezveye koyup yumurta tutuyorum.
Bir gün takvime bakmasam yıl unutuyorum
Aklım başıma gelmiyor, başıma çarpmadan dallar
Yolda yürürken dalıp dalıp gidiyorum.
Nisan'a kaç var diyorum saati sorarken,
Hiç böyle olmamıştım.
Bilenlere sordum; 'aşk bu' dediler!
- Metin Vural -