İ nsanların en cahili, kendisi h akkında bildiklerinden, b aşkalarının k anılarını benimsemek için vazgeçendir. AHMED B İN ATAULLAH ( 13. a sır sufi ü stadı)
Bu anlamda oluruna-bırakmak, kadercilik değildir; bir mesafe koymadır, bir kopma ş eklidir. Hayatın kabulüdür. Böylece, çözemediğimiz bir sıkıntıyla karşılaştığımızda ve olayları da olduğu gibi kabullendiğimizde, kendimizi sevinç yoluyla kazançlı çıkmaya koyverecek durumdayız demektir. Bunu yapabilmek, bilincin kaydettiği gelişime, bir öfkenin, bir endişenin, bir kasılmanın üstesinden gelmek için bilincin harcayacağı çabaya ve erişeceği zafere bağlıdır.
Reklam
Gayret zahmetlidir, ama hedeflediği sanat eseri kadar, hatta daha da kıymetlidir; çünkü insan gayret sayesinde, kendinden, kendinde olandan fazlasını çekip çıkarır, kendisinin yuk arısına sıçrar»
Madde gayreti kışkırtır ve mümkün k ılar. Sadece d üşünceden ibaret olan d üşünce, sadece a nlaşılan bir ş ey olan sanat eseri, sadece haya-le sevk eden şiir zahmete d eğmez; bir çaba gerektiren, şiirin kelimeler halinde, sanatsal a nlayışın heykel ya da tablo olarak maddi gerçekleşmesidir.
Şükran, her şeyden önce, hayata teşekkür etmektir; ona karşı nankörce bir tavra girmemektir, bize sunduk-l arını teslim etmeyi bilmek demektir. Hayat sürekli bir mübadeledir. Alıyoruz, vermeyi de bilelim. Vermek de aktarmak demektir ve verilen bir bilgi de olabilir.
Jacques Prevert'in son derece h aklı olarak d ediğindeki gibi: « Mutluluğu, çekip giderken çıkardığı gürültüden tanıdım»
Reklam
1,000 öğeden 971 ile 980 arasındakiler gösteriliyor.