1025 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Herkes bir yana Dostoyevski bir yanadır benim için, onu ilk okuduğumdan beri hep ayrı bir severim, beni etkileyen çok farklı bir hali vardır onun ve bunun sebebini okudukça daha iyi anlıyorum ve Karamazov Kardeşler ile tamamen emin oldum. Öncelikle Dostoyevski mükemmel, yazım gücü, seçtiği özgün karakterler, olaylar hepsi ayrı ayrı değerli ama benim en sevdiğim tarafı insan ruhunun en derinlere kadar inebilmesi, çok çeşitli karakterleri konu alıyor ve hepsini öyle güzel sunuyor ki bize, onun kitaplarında insanın kendisini ve çevresini bulmaması imkansız! Karamazov Kardeşler'in Dostoyevski'nin zirvesi olduğuna inanılır ki gerçekten mükemmel bir kitap, Dostoyevski kitaba biraz yavaş başlıyor, karakterleri, felsefelerini okura aktarıyor ki bu bölümlerden acayip keyif aldım, kitabın ikinci yarısında ise kurgu ve olayı da ön plana çıkararak ortaya enfes bir edebiyat şöleni çıkarıyor. Sayfaların nasıl akıp gittiğini anlamadım, karakterler ve olaylar öyle yoğundu ki bazen sindirmek için kitabı bıraktığım oldu. Sözü fazla da uzatmak istemiyorum, edebiyatta sırf edebi değeri ile bile o kadar önemli bir roman ki okumadan ölmemek gerek bence. Freud'a ve nicelerine ilham veren bu kitapta herkesin kendinden ve Dostoyevski'den bulacağı bir çok şey var. Bu kitapla onu daha iyi tanıdım, ve ileride bir kaç kez daha okuyarak kaçırdığım noktaları yakalamak ve yaşadığım bu zevki yeniden tatmak istiyorum. Herkese öneririm.
Karamazov Kardeşler
Karamazov KardeşlerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202335bin okunma
Son..
Paradoks şuradadır: Freud kimilerinde yoğun bir sadakat, kimilerinde ise şiddetli bir nefret uyandırmıştır. İnsan davranışlarını ve davranışların altta yatan ruhsal çatışmalarla ilişkilerini ince ince analiz etmesiyle, antropolojiye, tarihe, edebiyat kuramına ve pek çok başka disipline, insan yaşamını ve sanatı çözümlemekte değerli tutamaklar sağlamıştır. Freud özellikle dille yakından ilgilenmiş, rüyalara ve “sürçme”lere (genellikle "Freudcu sürçmeler" diye söz edilir) ilişkin görüşleri, edebiyat öğrencilerine, yazılı sözün anlaşılması için verimli ve yeni bir yöntem sağlamıştır.
Tübitak Yayınları - Sonsöz
Reklam
344 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Nobel Edebiyat Ödüllü Amerikalı yazar Saul Bellow’un sembollerle yüklü bir eseri Aslan Kral. Yazar bu kitabının yayınlanmasının hemen öncesinde New York Times için yazdığı “Sembol Arayışı, Bir Yazar Uyarır- Hikayenin tüm Eğlencesini ve Gerçekliğini Kaçırır“ başlıklı makalede, edebiyatta öyle çok derinlerde semboller aramaya karşı olduğunu
Yağmur Kral
Yağmur KralSaul Bellow · İletişim Yayınevi · 200960 okunma
İtaat tartışmaya bir son vermek, onu başlamadan bitirmek ister. Freud ise serbest çağrışım "yöntemiyle" tartışmayı verili kabul etmek ister. Freud'a göre tartışma daima sürmektedir zaten (insanın kendi kendisiyle ve başkalarıyla, hem gerçek hem de hayali olarak); burada soru tartışmayı duymak isteyeceğimiz koşulları yaratıp yaratamayacağımızdır; tartışmanın bastırılmasından ziyade onu sürdürmek için ikna edici bir sav ortaya koyup koyamayacağımızdır.
". Toprağın bereketini büyü yoluyla garanti altına almanın yöntemi ise, iki insan arasındaki cinsel ilişkinin sahnelenmesiydi. Nitekim -sayısız örnekten biri daha- Java'nın bazı kısımlarında çeltiğin çiçeklenme dönemi yaklaşırken, çiftçiyle karısı bereketli bir pirinç hasadı için geceleri tarlada cinsel ilişkiye girer. Buna karşın, ensestöz ilişkinin hasada zarar vermesinden ve toprağın bereketini yok etmesinden korkuluyordu.."
Süper Lego- Büst İnsan:)) Oğuzatayıanımsatangillerden...
Edip Güneysu yaklaşık altı yıldır, bilişsel psikoloji alanında çığır açacağına inandığı bir makale üzerinde çalışıyordu. Bu makalede insanın öğrenme, anımsama, düşünme ve konuşma gibi zihinsel faaliyetleri yerine getirirken bedeninden bağımsız bir şekilde davranmasının söz konusu olmadığını iddia eden Güneysu, bireylerin el, kol, bacak, kafa gibi aslında birbirinden bağımsız görünen bedensel parçalarının da düşünsel faaliyette önemli birer rol oynadıkları görüşünü ortaya atıp insan zihnini id, ego ve süper-ego olarak üç parçaya ayıran Freud'un düşünce sistematiğiyle Nietzsche'nin üstinsan kavramını yalnızca birleştirmekle kalmayıp bir adım öteye de taşıyarak insanı Süper Lego adını verdiği -tuttuğu yüzlerce sayfayı bulan notlarının kimi bölümlerinde Büst İnsan olarak da geçmekte- bir kavramla nitelendiriyordu. Ona göre insan-yani Süper Lego- egosunun isteklerine boyun eğmek isteyen parçalarını toplumsal normlara göre davranmaya devam etmeleri için hiç ara vermeden kontrol etmek zorunda olan fakat bastırmaya çalıştığı bu dürtülere aslında kendisi de uymak istediğinden sürekli ikilem içinde yaşamaya mahkûm bir varlıktı.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.