Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
ben'in kendini içerden gelen keyifsiz uyarımlara karşı savunmak için kullandığı yöntemlerin, dışardan gelen keyifsizliğe karşı kullandıklarından farklı olmaması, ciddi patolojik bozuklukların çıkış noktasıdır.
Sıklıkla başıma gelen olaylardan;
Psikanalize aşina olanlar için bunun bir benzeri bazen uykuda da yaşanır. Bir rüyadan uyanırlar, ertelemeden rüyayı analiz etmeye karar verirler, çabalarının sonuçlarından memnun tekrar uykuya dalarlar, ancak ertesi sabah hem rüya hem de analizi unutulur.
Sayfa 126 - Sigmund FreudKitabı okudu
Reklam
FİKİR YAZILARINDA VE KALEM KAVGALARINDA ATSIZ ÜSLUBU Bu bölümde Atsız'ın romanlarındaki üslup üzerinde durmayacağız. Romanlarını incelerken bunu yaptık. Burada aslında iç içe girmiş bulunan, birbirlerinden pek de farkı olmayan fikir yazılarına ve kalem kavgalarına bakacağız. Atsız'da baskın olan polemik üslubu, fikir yazılarına da sık
"Dışarıdan şaheser diye bakılan şey, sanatçı (Leonardo Da Vinci) için kafasında yap­mayı tasarladığı eserin her zaman yetersiz bir kopyasıydı."
"Dostoyevski, çocukken ba­basını öldürme isteğini duymanın vicdanı için oluşturduğu yük­ten asla yakasını kurtaramamış, büyük baba ilişkisinin egemen rol oynadığı devlet otoritesi ve Tanrı inancı gibi diğer iki alan­da da davranışını enikonu etkilemiştir."
Gözlemlerim’ ok ok eyle vur bilince oldur beni
Düşmanlığı bastırmanın bir başka sonucu da, bir insanın, kendi içinde denetim dışı ve büyük bir patlayıcı yapıya sahip olan öznel coşkusal bir etkenin varlığını kaydetmesi gerçeğinden kaynaklanır. (…) Hem bastırılan dürtü hâlâ etkindir -bu, Freud'un temel buluşlarından birisidir- hem de birey, bilin­cinin daha derin bir katmanında, bu dürtünün varlığından ha­berdardır. (…) … ama kendi gözlemle­rimizin farkında olmamak için hayati nedenlere sahip olabiliriz.
Reklam
Çocuk için ölmüş olmak, gitmiş olmak demektir (Freud), yani ayrılmış olmak -ve bu da doğruca ilksel travmaya bağlanır. Yani çocuk bilince özgü ölüm tasavvurunu kabul ederken, bilinçdışında ilksel ayrılışla özdeşleştirir onu. Dolayısıyla, çocuk istemediği bir rakibin, örneğin kendisini rahatsız eden yeni bir kardeşin ölümünü dilediğinde, bu yetişkinler için kaba bir şey gibi görünebilir ama aslında bizim rahat bırakılmak istediğimizde "git başımdan" dememizden pek de farklı değildir. Hatta bu tür konuşmaların kökünde yatan anlamı çocuğun çok daha iyi kavradığını da görürüz bazen. Örneğin, kendisini rahatsız eden kardeşine nereden geldiyse oraya dönmesini söylediğinde, çocukların geldiği yer hakkındaki belirsiz hatırlayış sayesinde gayet ciddi olabilmektedir. Demek ki ölüm düşüncesi baştan itibaren bilinçdışında güçlü bir haz etkisi yaratan anne karnına dönme fikriyle örülmüştür. Bu haz arayışı bütün insanlık tarihinde, ilkel cenaze törenlerinden ruh çağırma seanslarına kadar çeşitli adetlerde sürüp gitmektedir.
Freud'un gırtlak kanserinden dolayı uzayan ölüm süreci, en etkileyici örneklerden biridir. Ülser günbegün daha ağır ko­kulara neden oluyordu. Öyle ki Freud'un sadık köpeği bile ona yaklaşmayı reddediyordu. Sadece Anna Freud, ölmek­te olan babasına duyduğu güçlü ve daimi sevgisiyle bu zorlu haftalarda ona yardım etti ve terk edilmişlik hissini tattırma­dı. Simone de Beauvoir, artık kontrol edemediği için idrarını kaçıran, bu yüzden plastik torbalarla dolaşmak zorunda ka­lan arkadaşı Sartre'ın son aylarını ürpertici bir netlikle tas­vir etmiştir. İnsan organizmasının çürümesi yani ölüm de­diğimiz süreç, genellikle kokusuz olmaz. Gelişmiş toplum­ lar ise, mensuplarını ağır kokulara karşı oldukça yüksek bir hassasiyeti öğreterek yetiştirirler.
Sayfa 103 - PdfKitabı okudu
Tabu yasakları gereklilikleri için hiçbir makul nedene dayanmazlar; asılları da bilinmez
Sayfa 23
İlkel toplumlarda kaynana ile damat arası kaçgörü gerektiren şeyin haram korkusu olduğunu kabul etmemek için hiçbir sebep göremiyorum.
Sayfa 21
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.