Ünlü edebiyat tarihçimiz Prof. Dr. Fuat Köprülü rüştiye mezunuydu (şimdiki ortaokul karşılığı), üniversite bitirmemişti. Bir toplantıda hocayı iğnelemek için olsa gerek hazır bulunanlar teker teker hangi üniversiteden mezun olduklarını söylemişler ve sonra da "Siz hangi üniversiteden mezunsunuz?" diye sormuşlar. Köprülü şöyle cevaplamış: "Valla ben herhangi bir üniversiteden mezun değili ama İstanbul Türkiyat Enstitüsü benden mezundur."
«Milliyet meselesi ise Tanzimatçıların hiç hatır ve hayalinden geçmemişti. Binaenaleyh Tanzimattan itibaren terakki ve tekâmül namına atıldığı iddia olunan hatveler hep evham ve hayalâta istinad eylemişti. Bunun neticesi, kendi mahsusah kavmiye ve milliyesine sahip bir millet halinde taazzuv edememekliğimiz suretinde tahakkuk etti. Tanzimatçılık gerçi iflâs etti, fakat bize de, işte görülüyor ki, pek pahalıya mal oldu.» Bu yazıdan birkaç gün sonra (2 Mart 1329 - 1913) Fuat Köprülü, gene Tasviri Efkâr’da aynı fikirleri tekrarlıyordu. Tanzimatçılığın hiçbir milli esasa dayanmayan Avrupa taklidiciliği, mektep - medrese ikiliği memleketi altmış, yetmiş sene faydasız hayaller peşinde koşturmuştu. ≪Bir memleketin icabeti, ihtiyacatı, ana natı nazarı itibara alınmayarak yapılan yenilikler, eski mevcudlan büsbütün ihlalden başka bir şeye yaramaz≫ dı.
Reklam
Fuat Köprülü Hakkında
"Bence Köprülü'nün kalemi yük taşıyan kira arabalarına benzer ki taşıdığı eşyanın nelerden ibaret olduğuna değil, alacağı ücretin ne kadar olduğuna bakar."
Sayfa 10 - Takdim'den naklen. Diyorlar ki adlı eserin 115-116. sayfalarında söylenmiş
Fuat Köprülü Hakkında
"Fuat Bey, Arapça öğrenmeyi daima umursamamış, küçümsemiş olduğu halde İslamiyet'ten önceki devirde yetişmiş şairlerden bile bahsederek salâhiyetli kimselere mahsus bir vakar ile reyler, hükümler veriyor."
Sayfa 10 - Takdim'den naklen. Kaynak belirtilmemiş.
"Asıl Büyük Tehlike Bugünkü Ehliyetsiz İktidarın Devamıdır"
"Altı sene süren dünya savaşının dışında kaldığımız halde, harbeden milletlerden daha perişan olduk. Bir başvekil tarafından A’dan Z’ye kadar bozuk olduğu söylenen ehliyetsiz bir idare makinesi, bir sürü fırsat düşkününün elinde oyuncak haline geldi, yıllardan beri milletin soyulmasına, hastalık, sefalet, gericilik içine
Zincirli Hürriyet 5 Şubat 1948 - Sabahattin Ali'nin Son Yazısı *Markopaşa Yazıları ve Ötekiler-YKYKitabı okuyacak
83 Yılda İkinci Anma Programı
Toplantımız 1932'den bu yana Şeyh Galib hakkında düzenlenen tek konferans oluyor galiba. Sadettin Nüzhet Ergun, bir kitabında 1911'deki konferanstan bahsederken Recaizade Ekrem, Fuat Köprülü ile Şahabettin Süleyman'ın orada tebliğ verdiklerini hatırlattı (1932, 30). O yıllarda, bir geçiş figürü olarak değerlen­dirilen Galib'in eskiye mi yeniye mi ait olduğu tartışılıyor.
Sayfa 131 - Victoria Holbrook
Reklam
423 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.