Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bizde 'hâl'leşen, hâlleşmesi gereken bir şeydir bilgi. Bu yüzden 'ilm-i hâl' diyoruz. Bu sebeple okumak ve dinlemek yetmez, dinleyerek ve okuyarak haberdar olunan mevzuları bizâtihî yaşamak gerekiyor. Efendimizin hadîs-i şerîfi sarihtir: "Siz bildiklerinizle amel edin, Allah size bilmediklerinizi öğretir." (Bu hadîs zâten bütün ehâdis-i Nebevî gibi Kur'ânî bir gerçeği anlatmaktadır: "ittekullah ve yualimü kümüllah -Allah'tan ittikâ edenlere Allah öğretir.) Öğrendiğimiz bilgiyi hayata taşımak esastır. Hayata taşındıkça o bilgi açılır, hakîkat olur. Meselâ, kitaplardaki yemek tarifleri ile yemek yapmak öğrenilmiş olabilir, ancak o yemekleri yapmadığımız sürece onları bilmiş olmayız. Kitap okuyarak yüzme öğrenilmez. İlle suya girilecek, çırpınılacak, belki biraz su yutulacak, ancak o zaman yüzme öğrenilir. İlim, ilmin gereğini yapmakla, ilmin kendisi olmakla kazanılır. Yoksa, yapılan şey ilim değil dedikodudur. Meselâ, edebiyat tarihiyle ilgili "Fuat Köprülü şöyle, Nihat Sami Banarlı böyle, Agâh Sırrı Levent öyle demiş..." demek insanı ilim adamı kılmaz.
"Arslan Yabgu'nun Oğlunun Adı" 1971'de Selçuklu Araştırmaları Dergisi III-Malazgirt Zaferi Özel SayıS1-900. Yıl'da çıkmış bir incelemedir. Atsız, Faruk Sümer ile bir sohbet sırasında konuyu konuştuklarını ve Sümer'in bunu makale olarak yazmasını istediğini, sona koyduğu bir dipnotta belirtmiştir (Atsız 1971: 189)
Reklam
Yankılar: 12 Aralık 1975 tarihli birçok gazete Atsız'ın ölüm haberini veriyordu. Milliyet, Haber ve Cumhuriyet'te kısaca. "Gazeteci, yazar ve şair Nihal Atsız, dün akşam İstanbul'da hayata gözlerini yummuştur. 70 yaşında vefat eden Atsız, evli ve 2 çocuk babasıydı. Cenazesi yarın toprağa verilecektir." Ve arkadan
1950-1960 YILLARI ARASI. 1950'li yıllar. Tek parti iktidarından kurtulmanın sevinci yaşanırken kültür ve eğitimin başıboş bırakıldığı yıllar. Soğuk savaş yılları NATO'ya giriş ve ABD'ye tam bir teslimiyet. Türkçülerin ümitleri yine boşa çıkıyor, hayaller kırılıyor. Ekonomik kalkınma, yollar, fabrikalar... Fakat köylerden şehirlere
Demokrat Parti'deki en önemli milliyetçi isimler Fuat Köprülü, Sadri Maksudi Arsal, Hamdullah Suphi Tanrıöver'di. Ancak Meşrutiyet devrinden ve Cumhuriyet'in ilk yıllarından gelen bu büyük isimlerin 1930 ve özellikle 1940'lardaki Türkçü yayın ve örgütlenmelerle ilgileri yoktu.
...DP büyük bir çoğunlukla iktidara gelmiş ve 27 yıllık CHP dönemi sona ermiştir. 22 Mayıs 1950'de Celal Bayar cumhurbaşkanı, Adnan Menderes başbakan oldu. Atsız'ın hocası Fuat Köprülü Dışişleri Bakanı, Milli Türk Talebe Birliği'nin eski başkanlarından Tevfik İleri Ulaştırma Bakanı idi. Birkaç ay sonra, 11 Ağustos'ta yapılan
Reklam
Fuat Köprülü
''Vallahi ben herhangi bir üniversiteden mezun değilim ancak İstanbul Türkiyat Endstitüsü benden mezundur.''
Sayfa 64 - Masa Kitap
Fuat Köprülü
1930'ların ortasına geldiğinde Atatürk, Fuat Bey'e millet vekilliği teklif eder. Fuat bey bu teklife başlarda, ''Ben profesörüm, anlamam bu işlerden,'' diyerek pek sıcak bakmaz. Atatürk, ''Fuat bir gün sana orada ihtiyaç olacak,'' deyince milletvekili olmaya karar verir.
Sayfa 63 - Masa Kitap
Fuat Köprülü, Türk kültürünün yetiştirdiği en büyük ve en verimli bilim insanlarından biridir.
Sayfa 61 - Masa Kitap
Fuat Köprülü; Orta Asya Türk - Moğol Şamanizmi'nin başta Alevilik - Bektaşilik olmak üzere Kalenderi, Torlaki, Yesevi, Rıfai gibi Sufi tarikatlarındaki etkilerinden bahsediyor.
413 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.