“Fırlayıp ilk ışıklarıyla günün dağınık yataklardan
Koşaradım gidiyorsunuz işinize değişmeyen yollardan
Kurulmuş saatler gibi günboyu çalışıp tekdüze
Uzayan gölgelerle koşaradım dönüyorsunuz evinize.
Ne kadar uzaksa bir felaket sizden o kadar mutlusunuz
Unuttunuz başkalarının acısını duymayı”
Farkettim ki…
Aşk ve sevgi bir yana anlatmak ve anlaşılmak da lazımdı. Birikmiş düşüncelerin zihnin bir köşesinde yıllanması yerine anlaşılan zihinde bölünüp, parçalanmalıydı. En az aşk ve sevgi kadar rahatlatıcı, mutluluk verici bir duygudur bu.
Halen daha kalplerinden bir haber insanlar var, fark edecekleri günü hayal etmek bile üzücü. Bir kalbinin var olduğunu fark etmek için mutlaka sınanmak gerekir, bilirsin.