Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Furkaن

Furkaن
@furkantecirli
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ الرَّحِيم
Netice olarak şu husus unutulmamalıdır: Ameller, kurtuluşun bir bedeli değil, bahanesidir. Amele muvaffak kılan da, onları kabul eden de Allah'tır. O halde neresinden bakılırsa bakılsın, kurtuluşumuz Allah'ın lütuf ve keremi iledir. Orta halli (mu'tedil), dürüst (müstakîm), sürekli ve kararlı (müstekar) bir tavır, erişilmek istenen hedefe götüren en güvenilir ve sağlıklı yoldur, eskilerin tabiriyle "eslem tarîk'tir". Allah cümlemizi buna muvaffak kılsın.
Reklam
Ebu Hureyre (r.a)'dan rivayet edildiğine göre Resulullah (s.a.v) şöyle buyurdu: "(İşlerinizde) orta yolu tutunuz, dosdoğru olunuz. Biliniz ki, hiçbiriniz ameli sayesinde kurtuluşa eremez." Dediler ki: -Sen de mi kurtulamazsın, ey Allah'ın elçisi? -"(Evet) ben de kurtulamam. Şu kadar var ki Allah rahmet ve keremi ile beni bağışlarsa, o başka! Müslim, Münafikin 76
Ne diyor Nuri Pakdil Usta: "Yine bir namaz kurtuluşunu çağıralım. Dostumuz namazı takımımızın başına geçirelim. Kalemimizi namazın ilkelerine göre açtık. Sayın Başkan Namaz, ebedi saygı sana!"

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Selamün aleyküm.. Bu güzel kelamla birçok kapı ve fırsat açılıyor..
Ebû Zer Cündeb ibni Cünâde (r.a)'dan rivayet edildiğine göre Resûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Nerede ve nasıl olursan ol, Allah'tan kork. Kötülük işlersen, hemen arkasından iyilik yap ki, o kötülüğü silip süpürsün. İnsanlarla güzel geçin!"
Reklam
Abdullah ibni Mes'ûd'un (r.a) çok güzel bir sözü vardır, der ki: "Mü'min bir kimse günahlarını hayalinde öylesine büyütür ki, sanki kendisi bir dağın eteğinde oturuyormuş da dağ üzerine çökecekmiş zanneder. Günaha düşkün kimse ise günahlarını, burnunun üstüne konan bir sinek gibi görür." Bûhari, Daavât 4
"Allah Teâlâ iyilik ve kötülükleri takdir edip yazdıktan sonra bunların iyi ve kötü oluşunu şöyle açıkladı; Kim bir iyilik ister de yapamazsa, Cenâb-ı Hak bunu yapılmış tam bir iyilik olarak kaydeder. Şâyet bir kimse iyilik yapmak ister sonra da onu yaparsa, Cenâb-ı Hak o iyiliği on mislinden başlayıp yedi yüz misliyle, hatta kat kat fazlasıyla yazar. Kim bir kötülük yapmak ister de vazgeçerse, Cenâb-ı Hak bunu tam bir iyilik olarak kaydeder. Şâyet insan bir kötülük yapmak ister sonra da onu yaparsa, Cenabı hak o fenalığı sadece bir günah olarak yazar."
Buhâri, Rikâk 31Kitabı okuyor
"Yaptıklarına karşılık olmak üzere kendilerine nice sevindirici ve göz aydınlatıcı nimetler sakladığını hiç kimse bilemez.." (Secde suresi 32-17) Bir hadis-i kudside bu hadsiz hesapsız mükâfat şöyle açıklanmıştır; "İyi kullarım için, hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın duymadığı, hiçbir kimsenin de hatırından geçiremediği nimetler hazırladım." (Buhârî, Tevhid 35)
Allah Resulü (s.a.v) şöyle buyuruyor; "Şunu iyi bilin ki, insan vücudunda küçük bir et parçası vardır. Eğer bu et parçası iyi olursa, bütün vücut iyi olur; bozulursa, bütün vücut bozulur, işte bu et parçası kalptir.."
Buhârî, iman, 39Kitabı okuyor
Ebu Hureyre (r.a) dan rivayet edildiğine göre, Allah Resulü (s.a.v) şöyle buyurmuştur; "Allah Teâlâ sizin bedenlerinize ve yüzlerinize değil, kalplerinize ve amellerinize bakar." Müslim,Birr 33
Reklam
Allah Resulü (s.a.v) şöyle buyurmuştur; Her kim yarım hurma bile olsa kendini kurtarsın, onunla bir hayır işlesin. Onu da bulamazsa, bari güzel sözle kendini kurtarsın. Zirâ onunla, bir hayra on mislinden yedi yüz misline kadar sevap verilir.
Sünnet, İslam'ı anlama, kavrama ve yaşamada vazgeçilmez en doğru ölçü ve yorumdur.
Allah Resulü (s.a.v) şöyle buyurmuştur; "Benim emrettiğim veya nehyettiğim bir konu kendisine iletildiğinde, sakın sizden birinizi, koltuğuna yaslanmış olarak, "biz onu bunu bilmeyiz, Allah'ın kitabında ne bulursak ona uyarız, işte o kadar" derken bulmayayım! Ebu Davud, sünnet 5
Nasıl, içimizden seçtiği Peygamberler aracılığı ile emir ve yasaklarını kullarına duyurması, Allah Teala için acizlik ve eksiklik değilse, sünnetin varlığı da Kur'an'ı Kerim'in eksik ve yetersizliği anlamına gelmez. Vahyi alıp öğrenmede peygamberlerin aracılığına nasıl ve ne ölçüde ihtiyaç varsa, Kur'an'ı anlamakta da Peygamber'in yorumuna yani sünnete öylece ihtiyaç vardır.
"De ki: 'Ey kendilerinin aleyhine aşırı giden kullarım! Allah'ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah, bütün günahları affeder. Çünkü O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.' Azap size gelmeden önce Rabbinize dönün ve O'na teslim olun. Sonra size yardım edilmez. Farkında olmadan azap size ansızın gelmeden önce, Rabbinizden size indirilenin en güzeline uyun ki, kişi, 'Allah'ın yanında, işlediğim kusurlardan dolayı vay hâlime! Gerçekten ben alay edenlerden idim.' demesin.." Zümer Sûresi, 53-55
267 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.