Zîrâ, bilinen şeydir ki, dolu kabın içindekini boşaltmadıkça ona bir şey koymak mümkün olmaz. İşte gönül de böyledir. Dünya sevgisi ve meşguliyeti ile dolu olunca, artık ona Hak sevgisi, âhiret sevgisi, Peygamber ve kitap sevgisi denilen şeyler hep dilde kalır, içeride ise bir şey yokdur.