Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Sahneden çekilmek üzere olan bizler hangi hakla Gletkin gibilere böylesine yukardan bakabiliyoruz. Neandertal adam dünyada ilk kez göründüğünde maymunlar gülmeyi biliyorlardı mutlaka. Üst düzeyde uygarlaşmış maymunlar daldan dala zarafetle atlarken Neandertal adam beceriksizce yerlerde sürünüyordu. Doygun barışcıl maymunlar birtakım hoş oyunlarla vakit geçirir ya da felsefi bir dalgınlıkla sinek avlamakla oyalanırken, asık suratlı Neandertal adam elinde sopa oraya buraya vurarak dünyada kendine yol çizmeye çalışıyordu. Maymunlar dalgalarını geçerek ağaç tepelerinden onu seyrediyor, orada kafasına ceviz filan atıyorlardı. Bazen de dehşet düştükleri oluyordu: kendileri ağaçtan topladıkları meyveleri, buldukları taze tatlı bitkileri büyük bir zerafetle yerken, Neandertal'ın çiğ etleri dişlediğini, başka hayvanları, hatta kendi cinsini boğazladığını görüyorlardı. Üstelik yıllar yılı aynı yerde durmuş ağaçları kesiyor, zamanın kutsallaştırdığı kayaları yerinden oynatıyor, ormanın her türlü yasa ve geleneğini fütursuzca çiğniyordu-üst düzeyde gelişmiş olan maymunların gözünde tarihin barbarlık dönemine dönüşünün simgesiydi. Şempanze türünün dünyada kalmış son örnekleri, bir insanoğlu gördüler mi hala tiksintiyle başlarını çevirirler..."
Seçimlerimiz Birer Tohumdur.. Bu gün elde ettiğimiz meyveler; 1,5,10 yahut daha önceki yıllarda ektiklerimizin eseridir; Her tohum, bire BİN verir, Bu Düsturdan hareketle; - İster Lütufkar ol.. İstersen Şer odağı… - İster bilgiyle donat yaşamını… İstersen hurafelerle - İster ibadet et.. İstersen terk-i ibadet - İstersen Hüsn-i…. İstersen Sun-i Zan barındır yüreğinde - İster kanaatkar ol, ister fütursuzca harca her şeyi.. - İster şükret elindekilerine, ister lanet oku yaşama.. - İster Kütüphanede geçir zamanını, ister kahvehanede Her ne yaparsan yap; Şimdi ektiğin tohumlar, 1,5,10 yahut daha sonraki yaşamının MİMARI olacaklar.
Reklam
"Körler Ülkesi'nde Tek Gözlü İnsan'ın Kral olduğunu söyleyen oldu mu size hiç?" "Kör de ne?" diye sordu kör adam omzunun üstünden fütursuzca.
Sayfa 33 - Kolektif KitapKitabı okudu
Fotoğraflanmış bir ıstırap anıyla yüzleşme, çok daha yaygın ve acil bir yüzleşmeyi maskeleyebilir. Bize gösterilen bu savaşlar, genellikle doğrudan ya da dolaylı bir biçimde, "bizim" adımıza yürütülmektedir. Bize gösterilen şey, dehşete düşürür bizi. Bundan sonraki adım, politik özgürlükten yoksun oluşumuzla yüzleşmek olmalıdır. Var oldukları şekliyle politik sistemler içinde, bizim adımıza yürütülen savaşlara fiilen müdahale etmemizi mümkün kılacak hiçbir yasal olanağa sahip değiliz. Bunun farkında olmak ve buna göre davranmak, fotoğrafın gösterdiğine tepki vermenin tek etkin yoludur. Ne var ki fotoğraflanan anın çifte şiddeti, gerçekte bu farkındalığın aleyhine işler. Fütursuzca yayımlanabilmeleri bundandır.
Kelimelerin utanmadan, fütursuzca şahlanarak sular seller olup aktığı bu gecelerde,içeride dönen dolapların kelimeye vurulup söze düştüğü her yürekte yalnızlık vardı.Yalnızlık herkesle vardı. Herkeste vardı. Tüm bu karmaşa içerisinde, gecenin dost mu...yoksa düşman mı olduğunu bilmesi mümkün değildi.Düşmanı mıydı,yoksa dostu mu? Bittabi, bunu Gece de bilmiyordu.
İbrahim Sadri
Bir Adın Kalmalı Şair: İbrahim Sadri bir adın kalmalı geriye bütün kırılmış şeylerin nihayetinde aynaların ardında sır yalnızlığın peşinde kuvvet evet nihayet bir adın kalmalı geriye
Reklam
tutkunun böyle açık, böyle hayvani, böyle futursuzca, böyle çırılçıplak ortaya çıktığı bir yüz görmedim.
Hukuk ilmi hakkında fütursuzca konuştum ve buna hakkım var; fakat bu sözde bilim ile onunla iştigal edenler arasında ayrım yapmazsam haksız davranmış olacağım. Zahmetli ve zorlu bir eğitime kendilerini adayan, bilgi ve belagat yönünden vatandaşların her türlü övgüsüne layık olan hukukçularımız sadece tek bir sitemi hak ediyorlar; o da keyfi kanunlara gösterdikleri aşırı hürmettir.
Sayfa 4 - Ön SözKitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.