beni bir tesadüfe bağla. yokum ki. aslım yok benim. fuzuli işgal ya da yanlış park durumundayım. elbette ki şehrin çıkışından arıyorum seni.
Irmaklar içinde ırmaklar vardır, daha coşkun akan: Tuna gibi, Fırat gibi, Ceyhun gibi... İnsanlar içinde âşıklar vardır, her dem aşkla yanan: Yunus gibi, Hafız gibi, Fuzuli gibi... Ve Erzurumlu Emrah gibi... Sazını sözüyle, sözünü de yüreğinin ateşiyle tutuşturan; aşkla yanan ve yandıkça da yakan bir ışıktır Emrah.
Reklam
Yoksulu düşünmeyen, fuzuli masrafları bir memurun maaşından yüksek olan birinden de adalet beklemek mümkün değildir. Adalet, insana çocukluk­ tan itibaren öğretilmesi gereken bir kavramdır. Aksi takdirde insanlar, bunu kendilerince tanımlayarak, kendi menfaatleri doğrultusunda yaşarlar.
Füzuli
— Təhminə, bilirsən Füzuli nə deyir? — Nə deyir axı? Deyir ki: Ey Füzuli, şami-qəm əncamına yoxdur ümid Bir təsəllidir sənə ol söz ki, derlər var sübh. — Başa düşdün? — Az-maz. — Bir də bu “derlər” sözünə bütün dünya poeziyasını dəyişmərəm. Başa düşürsən, derlər, yəni görməyib, eşidib deyirlər. Kimsə deyib ki, haradasa sübh var, bircə bu təsəlli olmasa, şami-qəmdən, yəni axşam qəmindən yaxa qurtarmaq olmaz.
Sayfa 167 - Qanun nəşriyyatıKitabı okuyor
Yazı masasına eğilmiş felsefe ci uyumak için bir yatağın kullanışlı olacağını ama sayvanlı karyolanın fuzuli olduğunu veya serinlemek için içeceği bardaktan içmenin işe yarayacağını ama altın bir kupanın fuzuli olduğunu söylediğinde kendini çok düşünmüş sayar. Kinikler içinse boş ayrımlardır bunlar çünkü bir şeyin zaruri olup olmadığının anlaşılmasını sağlamazlar.
Sayfa 121
Su Kasidesi
Hâk-i pâyine yetem der ömrlerdir muttasıl Başına daştan daşa urup gezer âvâre su
Reklam
"Devam et. Hadi çabuk, acele et, düşünmeye devam et. Bir tek şeyi düşünmek ya da algılamak bir şeydir, ama bir kez sindirildi mi pek az bir şeydir; sadece temele ulaşmak demektir, elbette çoğunluk buraya kadar bile gelemez. Ama önemli olan, zor olan, zahmete değen ve en çok zahmet gerektiren, devam etmektir; gerekenin ötesinde düşünmeye ve bakmaya devam etmek; artık düşünecek ya da bakacak bir şey kalmadığı, dizinin tamamlandığı, devam etmenin vakit kaybetmek olacağı hissine kapıldığında devam etmektir. Önemli olan hep orada, kaybedilen vakittedir, karşılıksız olanda, fuzuli görünendedir, insanın tatmin olduğu ya da çoğu kez kendi bile fark etmeden yorulup teslim olduğu çizginin ötesindedir. Artık hiçbir şey olamayacağını düşündüğü yerdedir. Onun için devam et bakalım, başka ne geliyor aklına, nasıl bir argümanın var, ne sunabilirsin, ne var başka elinde, söyle. Düşünmeye devam et, çabuk, durma, hadi, devam et."
Sayfa 241 - MetisKitabı okuyor
OĞUZ COĞRAFYASI YAHUT OĞUZNAMELERİN DİLİ
Coğrafya bazen milli bilincin üzerine geçer ki bunun en parlak örneği Dede Korkut Kitabı üzerinde yapılan araştırmalarda kendini gösterir.
Söze; mazmun perdesi yapmayasın! Sırlı söz arayanların gönlünü kırmayasın! Mânânın aslı, sözü süslemek değildir! Herkesin anladığı "söz"dür.
Bizlere yol göstermiş olmaları sebebiyle , önceki salih zevat ve hayırlı alimlerimizden Allah Teala razı olsun. Zira onlar bizlere hayrın her alanında güzel önderler , her faziletli işte örnek şahıslar oldular . Allah'ım! Her hayırlı işte onların yollarına tabi olmayı bizlere nasip eyle . Ömürlerimiz ve vakitlerimizden istifade etmeyi müyesser kıl . Bizleri razı olduğun amellerle iştigal edenlerden eyle . Tüm işlerimizde fuzuli şeylerden bizleri muhafaza eyle . Şüphesiz sen her şeye kadirsin.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.