Zaten Fyodor Pavloviç öteden beri olduğundan başka gözükmeyi, karşınıza birdenbire hiç ummadığınız bir rolde çıkmayı pek severdi. Hem bunu hiç gerekmezken, hatta -bu keresinde olduğu gibi- kendi zararına da yapardı. Hoş bu yalnız Fyodor Pavloviç'te değil, çok kimsede, hatta pek akıllı saydığımız insanlarda görülen bir özelliktir.
Sayfa 56
Böyle bir sanık nasıl beraat ettirilir? Birini öldürmüştür ve cezasını çekmeden gidecektir; işte herkes yüreğinde hemen hemen iradesi dışında, içgüdüsel olarak bunu hissediyor. Evet, baba kanı akıtmak korkunç bir sey! Bana hayat veren, beni seven, benim icin hayatını bile feda edebilecek, çocukluğumdan beri benim hastalıklarımla hastalanan, hayatı boyunca benim mutluluğum için acılara katlanan ve yalnızca benim sevinçlerimle, benim başarılarımla yaşayan bir babanin kanı akıtmak ne korkunç bir seydir! Ah. evet, böyle bir babayı öldürmek, düşünmesi bile olanaksız bir şeydir! Sayın jüri üyeleri, bir baba, ama gerçek bir baba ne demektir, bu yüce sözcüğün arkasında ne vardir, bu isimdeki yüce düşünce nedir? Gercek bir babanin kim olduğundan ve nasıl olması gerektiğinden demin birazcık söz ettik. Şu anda ilgilendiğimiz ve içimizi yakan bu davadaki baba, merhum Fedor Pavloviç Karamazov ise biraz önce yüreklerimizi etkilemiş olan baba tipine zerre kadar uymuyordu. Bir belaydı. Evet, gerçekten de bazı babalar belaya benzer.
Reklam
Düşük ahlaklı, şehvet anlarında zararlı böcekler gibi hunharca davranan Fedor Pavloviç'in zaman zaman içini kaplayan korku yüzünden tinsel sarsıntılar geçirdiği olurdu. Böyle anlarda yanında ya da yakınında ona bağlı, ruh bakımından güçlü, kendine hiç benzemeyen, sağlam ahlaklı, çevresindeki çirkefi görüp, bütün gizleri bildiği halde bağlılığı yüzünden bunları hoşgören, karşı çıkmayan, özellikle ayıplamayan, yerine göre koruyuculuk eden bir adam bulunmasını isterdi. Kimden korunmak istiyordu? Bilinmeyen, korkunç, tehlikeli birisinden...
Alyoşa "yaşadığı, her şeyi görüp hiçbir şeyi suçlamadığı" için "yüreğini parçalamıştı" babasının. Bu yetmiyormuş gibi, başka bir tavrı daha vardı Alyoşa'nın: Moruk babasından nefret etmiyor; tersine, her zaman sevimli, hak etmediği biçimde yürekten davranıyordu ona karşı. Kart, ailesiz serseri Fyodor Pavloviç için bir sürprizdi bütün bunlar; o güne dek yalnızca "çirkeften" hoşlandığı, başka bir şey görmediği için şaşırıp kalmıştı.
Sayfa 157 - İletişim Yayınları
Adeta hastalıklı bir ruhsal durumdu bu: Ahlâksız, şehvet anlarında zehirli bir böcek gibi gaddarca hareket eden Fyodor Pavloviç, sarhoşken bazen içinde müthiş bir korku duyuyordu. Bu duygu ruhunu sarsıyordu. "Böyle zamanlarda canım boğazıma geliyor sanki," diyordu. İşte böyle anlarında yanında, yakınında bir yerde, odasında olmasa bile avludaki küçük evde, ona bağlı, ruhsal yönden güçlü, onun gibi ahlâksız olmayan, hiçbir bakımdan ona benzemeyen, yaptığı rezaletleri görse, bütün sırlarını bilse bile ona bağlılığından her şeyi hoş gören, karşı koymayan, en önemlisi de ne bu ne de öteki dünyada ona karşı koymaya kalkışmayan, sitem etmeyen, gerektiğinde onu koruyacak sadık bir insanın olmasını istiyordu. Ama kimden koruyacaktı onu bu insan? Bilinmeyen, bilinmemesine karşın gene de ürkünç, tehlikeli birisinden.
Sayfa 157 - İletişim Yayınları
Şeyler şeyler
Bende gitmedim , kaldım ,tıpkı sokakta şeyleri...şeyleri ...gördüğümde durup baktığım gibi ...şeylere... Yevgeniy pavloviç generalin sözünün sonunu getirdi : ___Antika insanlara ....
Sayfa 371Kitabı okudu
Reklam
377 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.