Öte yandan dil ile ilgili görüşleri günümüzdeki dilbilimsel yaklaşımlara yakındır. Örneğin Yunancanın tüm diller arasında en güçlü dil olduğunu ileri süren Galen'e karşı çıkar. Dillerin güçlü veya zayıf olmasının o dilleri konuşan toplumun siyasi ve sosyokültürel gücüyle orantılı olduğunu belirtir. Bu bağlamda Arapçayı en üstün dil olarak niteleyenlerin yaklaşımlarını da diğer semavi kitapların Arapça dışında bir dille nazil olduğunu ileri sürerek doğru bulmaz. Ayrıca Arapçanın cennetin dili olduğunu ileri süren görüşleri de, referans olarak kabul edilebilecek naslarda böyle bir şey olmadığı gerekçesiyle reddeder.
Sayfa 10
Tüm bedensel fonksiyonların merkezinde Antik Yunanların pneuma dedikleri şey vardır. Bu sözcüğü dilimize çevirmek kolay değildir: "Ruh" diye çevrilse de aynı zamanda "hava, nefes" anlamı da taşır. Günümüzde kullanılan birçok tıp terimine de kaynaklık eder (örneğin zatürrenin tıbbi adı "pnömoni" bu sözcükten gelir) . Galen'e göre vücut üç tür pneuma içerir ve bunların her birinin işlevini anlamak, insan vücudunun işleyişini anlamakta merkezi önemdedir. En temel pneuma, karaciğerle ilişkilendirilir ve sindirimle ilgilidir. Karaciğer, gıdaları yenip sindirildikten sonra mideden alıp kana dönüştürür ve ona "doğal ruhu" aşılar. Bu kan karaciğerden damarlar aracılığıyla tüm vücuda yayılar ve kaslarla diğer organları besler.
Reklam
Hipokrat'ın eserlerinin birçoğunu yorumladı ve kendi görüşlerine en uygun Hipokratik eserlerin Hipokrat'ın kendisi tarafından yazılmış olduğunu varsaydı. Sözcüklerin değişen anlamlarına çok dikkat eden usta bir dilbilimci olan Galen'in Hipokrat yorumları halen değerini korur. En önemlisi de Hipokratik sıvı öğretisini bin yılı aşkın bir süre boyunca kullanılan haline getirdi. Ne büyük bir etki!
Uzun yollardan geldik - Yarmavadi'den, sizin deyiminizle Îmladris'ten çıkıp geldik." Bu noktada Faramir hayret ederek dikkat kesildi. "Yedi yol arkadaşımız vardı: Birini Moria'da kaybettik, diğerlerini de Rauros'un üzerindeki Parth Galen'de: ikisi benim cinsimdendi; bir cüce vardı, bir Elf, iki de insan, insanlar
BİRİ BENİ GÖZETLİYOR İslam Aleminden Görme Teoremleri Yunanca felsefi, matematiksel ve tıbbi metinlerin Arapçaya ter­ cüme edilmesi M.S. 9.yy'e doruğa yükseldi ve İslam aleminde bü­ yük bir düşünsel mayanın tutmasına yol açtı. Bu dönemde, bilim ilk kez uluslararası bir çaba oldu. İslam dünyası İspanya ve Fas'tan Çin sınırlarına kadar
Eski Yunan ve Roma M.Ö.5.yy'de Leucippus ve Democritus'la başlayan atomcu filo­ zoflar materyalizmin ilk türünü ileri sürdüler. Bu teoreme göre gerçeklik hareket halindeki, bölünemez parçacıklardan -başka bir deyişle boşlukta hareket eden atomlardan- oluşuyordu. Maddi par- 425 RUPERT SHELDRAKE çacıkların nesnelerin yüzeyinden her yönde
Reklam
612 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.