Düşünüyorum da aşk sözcüğünü de biraz eksik buluyorum senlen ben arasındaki ilişkiye. Daha büyük, daha sağlam bizimki. Aşk onun içinde sadece bir kısım galiba. Ötesinde aşkla birlikte, ama yer yer, zaman zaman onu aşan başka duygular, başka esriklikler, başka baş dönmeleri de var bizde. Seni seviyorum ve senin için her şeyim. Beni seviyorsun ve benim için her şeysin. Bir insan için şu kısa hayatta bundan daha büyük ne olabilir ki. Acaba Mecnun Leyla'yı elde edip onunla evlenseydi, Ferhat Şirin'e kavuşsaydı, aradan bu kadar yıl geçtikten sonra bizim birbirimize olduğumuz gibi tutkun olabilir miydi? Yangın olabilir miydi? Sen ne dersin buna?
şebnem şibumi ani kararla sağ yanağıma bir tokat patlattı. kibarlığı ve pişkinliği harmanladım: " sol tarafa vuracağınızı düşünmüştüm" dememle sol yanağıma da şamarın inmesi bir oldu. darbelerin etkisiyle tam bir centilmen olmuştum: " hanımefendi, sanırım telefonda ben biraz..." " evet!" " galiba hödükçe..." " kesinlikle!" " belki yeniden komuşmamız..." " asla!" " yani şimdi ben git..." " iyi olur!" " bakın bu konuyu tekrar..." " hayır!" " benim adım münt..." " benimki de defol!"
harika... şöyle olacaksın işte:)))Kitabı okuyor
Reklam
Kaç yaşına gelmişim. Bu hayat benim! Kiminle istersem onun la evlenirim anne. Abilerime haber salın, şu dakika tamam demeyen olursa valizimi dedi annesine. Kardeşinin oda kapısına döndü. "Yürü bacım, ben de oturduğu yerden kalktı. "Severken kızı katlettik. Olacağı buydu, Naciye Hanım kızının kapanan kapısına bakakalmıştı. Kerim
"Balkan Savaşı'nda teğmendim, Çanakkale'de üsteğmen, Suriye cephesinde yüzbaşı oldum. Ben bu rütbeleri tek başıma savaşarak almadım. Her rütbemde binlerce şehidin ve gazinin hakkı var. Onların hakkını korumak namus borcumdur. Beni affedin, özür dileyemem." Harbiye nazırı bozuldu: "Anlamadın galiba. Harbiye Nazırı olarak emrediyorum." Yüzbaşı sükunetle, "Anladım efendim" dedi, apoletlerini söküp nazırın masasına bıraktı: "Artık emrinizi dinlemek zorunda değilim!" Selam vermeden dönüp kapıya yürüdü. Oturan subayların, İstanbul'u tutan birkaçı dışında, hepsi saygıyla ayağa fırladı. Hepsinin rütbesi yüzbaşından daha büyüktü. Gözleri dolarak, yüzbaşıya selam durdular.
Gece çökünce sana da bir şeyler oluyor mu? Bana çok oluyor. Bir sessizlik geliyor ilk önce, sonra kendimi pencerenin önünde buluyorum. Anılar geliyor aklıma. En çok da o geliyor. Ne var bu gecelerde? Karanlık desem, ben gündüzleri de karanlığım zaten. Ama gece olunca daha da bir karanlık oluyorum galiba. Sesim kısılıyor. Belki de bir paket sigara içiyorum pencerenin önünde. Benim karanlığım sensin bunu anlıyorum. Çünkü sen geceleri daha çok severdin.
Sayfa 95
Düşünmek bile beni yoruyor. Galiba õlmeliyim ben. Öleceğimi anladığım için mi korkuyorum? Belki de sadece korkularım ayakta tutuyor beni. Geceleri beni uyandıran, her anımı büyük bir gerginlik içinde yaşatan şey, "o", belki de ölüme karşı uyarıyor beni. Beni korkutarak bir bakıma yaşamaya zorluyor. Neden yaşamalıyım?
Sayfa 608Kitabı okudu
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.