-Ne güzel işte, kapatılmış. -Kapatılmadı efendim. -Ne demek? -Şu demek efendim; yeniden açıldılar. 93'te DEP'ti bunlar, 94'te HEP oldular. Sonra HADEP, daha sonra da DEHAF oldular. Duyduğuma göre şimdilerde DTP deniyormuş. -Niye? Bunlar bukalemun mu ki, habire kılık değiştirir gibi ad değiştiriyor? -Hayır efendim, bunlar bukalemun
Sayfa 121
400 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Her şeyi bırakıp kaçma isteğiniz varsa, şimdiye kadar ertelediğiniz hayalleri kalan ömrünüze sığdıramayacağınızı düşünüyorsanız elinizi bile sürmemeniz gereken kitap İlk okumamda 8 yıl önce, sınıftan çıkıp makale okumaya kütüphaneye gittim. Okuyacağım makalelerin çıktısını alıp dosyalamıştım. bir sonraki dersime iki saat vardı. Kütüphaneye
Lizbon'a Gece Treni
Lizbon'a Gece TreniPascal Mercier · Kırmızı Kedi Yayınevi · 20121,427 okunma
Reklam
Duvar...
Bir Aşk kaç defa bir duvara çarpabilir? Taş bile olsa kendi içinde yansır. Bir duvar gibi durdum karşında üzgünüm...Yüzüme vurdukça sen aşkını ben sustum bir duvar gibi. Büyük bir sessizlikle (taş bile olsa tınılardı oysa) büyük bir ağırlıkla durdum karşında, geçit vermedim sana büyük bir kütleyle... Taş kalpli derler di mi oysa? Belki bu yüzden sen o duvarın önünde kaç kez eğildin, kaç kez gururunu ezdin, kaç kez haykırdın, ellerini vurdun kanatarcasına, gözyaşı döktün çatlaysıya... O kadar uzakta değildim oysa, hemen duvarın arkasında...bir ışık kadar yakın belki, bir ses kadar, bir dokunuş kadar uzakta ellerim oysa arada yıllar kadar mesafe olmasa...Bir taş duvar gibi durdu hayat aramızda, sımsıkı, örülmüş kenetlenmiş, yol yok, çıkış yok, etrafında geçit yok, ses yok. Sadece aynı gökyüzüne bakabilirsin, aynı güneşte ısınabilir, aynı mavilikte içini doldurabilirsin, aynı yağmurlar yağar sanada banada ötesi yok... Öyle uzun ki bu duvar sen de kaç yıl ben deyim bir hayat kadar, evet bir umut var her duvar yıkılır zamanı gelince...hayat beni biraz yalnız bırakabilir misin? Çocukluğumu özledim...
Sayfa 103 - cinius yayınlarıKitabı yarım bıraktı
PROF.DR.FUAT SEZGİN'İN ARDINDAN Fuat Sezgin Hoca’yı, Sefer Turan tarafından kendisiyle yapılan röportaja dayalı “Bilim Tarihi Sohbetleri” isimli kitabıyla tanıdım. Geç tanıdığıma hayıflandım. Sizlerde Okuduğunuzda göreceksiniz ki ülkemizin medar-ı iftiharı bu bilim insanını tanımaya değer bulacaksınız. Çalışma ve meziyetlerini öğrendikçe çok
Oğlum 18 yaşını tamamladı. Dün biraz Nordau okuttum ona. Nordau hayatımın meşale kitaplarındandır... Oğlum, oğlum...Galiba onun büyük bedbahtlığı susamadan içmesinde, daha doğrusu elimizde ışık dolu kadeh...boyuna iç diye zorluyoruz. Ve kadehe yalnızca dudaklarını değdiriyor. Sanıyor ki "ilim", kitap, rehber ve "zaman" ebediyete kadar fermanına münkat olacak. O, kitaplar içinde doğdu. Bir haremde doğan şehzade gibi; kadın, kadın..."
Benim Kitabım
Sahnede beş dakikadan fazla kalmamam gerekiyordu.İzleyicilerin dikkati dağınık ve arkadaşlarıyla sohbet ediyorlardı, ben tüm bu olanları kulisten izliyorum.Hata yapmamam gerekiyordu . İki sıkıcı gösteriden sonra üçüncüsü dayanılmaz gelirdi seyirciye.Ben ikidebir kağıttan konuşmama bakıyordum ama kelimeler birbirine giriyordu. Ben kendime lanetler
Geri15
56 öğeden 51 ile 56 arasındakiler gösteriliyor.