Mantıklı, ikna oldum.
— neden bu kadar yalnızım, diye sordum tanrıya. — senin ağacından orman olmaz, diye yanıtladı.
Elias Canetti:
“Günler birbirinden ayrılır, fakat gecenin tek bir adı vardır."
Reklam
İnsan, yalnızlığıyla alay edebildiği sürece hayatta kalır. Bundan vaz geçer geçmez de ölür.
inkarın gerçeğe yoktur etkisi
Heyhat! Kapattı kanatlannı şiirim, ama zorbalık ve işkence­lerin kurbanı Galileo gibi ben de şöyle diyorum: Ama gene de dönüyor dünya!
Yüksek bir yerden aynı boyutta bir ahşap ve metal parçası atsaydınız ne olurdu dersiniz? Yere ilk düşen hangisi olurdu? Aristoteles ağır olanın, metal parçanın daha hızlı düşeceğini düşünmüştü. Aslında olan bu değildi. İkisi de aynı hızda düşüyordu. Ama Aristoteles doğru olduğunu söylediği için, ortaçağda herkes de bunun doğru olması gerektiğine inanıyordu. Başka bir kanıta gerek yoktu. On sekizinci yüzyılda Galileo Galilei'nin bunu sınamak için eğik Pisa Kulesinden ahşap bir topu ve savaş güneşini aşağı bıraktığı söylenir. İkisi de aynı anda yere ulaştılar. Yani Aristoteles yanılmıştı. Ne var ki, bunu çok daha önce göstermek de gayet kolay olurdu.
In science, an explanation that has survived the scrutiny of the scientific method can become an established fact about the world, adding to our cumulative scientific knowledge … and that fact is not going to change. Let me give you my favourite example from physics. Galileo came up with a formula that allowed him to calculate how quickly an object falls when dropped. But his formula was more than ‘just a theory’. We still use it over four centuries later because we know it to be true. If I drop a ball from a height of five metres, it will fall for one second7 before it hits the ground—not two seconds or half a second, but one second. This is an established, absolute truth about the world that is never going to change.
Reklam
Insan, çaresizliği hissedince çare arıyor. Büyük küçük bütün keşifler, insan çaresizliğinin ürünüdür. Galileo'nun, Keppler'in, Einstein'ın, Isaac'ın teorilerini, Edison'un, Bell'in, Curie'lerin keşiflerini bir kenara bırakan. Elinizdeki iğneye, düğmeye, havana, kerpetene bakın. Gündelik hayatta kullanırken farkına bile varmadığımız bu nesnelerin hayatımızı nasıl kolaylaştırdığını düşünün. İnsan ipliği kumaşa geçiremeyince iğneyi, düğmeyi kumaşa tutturamayınca düğmenin deliklerini akıl etmiştir.
Bütün hakikatleri keşfettikten sonra anlamak kolaydır; mesele keşfetmektır. Galileo Galilei
Kahraman Kim?
sizce asıl kahramanlık Giordano Bruno gibi fikirlerinin arkasında durup infaz edilmek mi? Yoksa Galileo gibi fikrini değiştirip gizli gizli'de olsa bilime katkı sağlamak mı?
Yaşarken, zamanın kontrolünüz altında olduğunu düşünmeden ama öyleymiş gibi davranarak kanat çırpmanız, size uçuyormuşunuz hissini veren o deneyimsizlik, o hayat amatörlüğü mekânın / tabiatın sonsuz duruşuyla kolayca kırılıyor aslında. Zaman ve mekân / tabiat kalıyor, bir siz gidiyorsunuz; sizin boşalttığınız yere başkaları geliyor. Yaşadığınız eve, kaldığınız otele, uçakta oturduğunuz koltuğa, çalıştığınız masaya hatta gömülüp çürüdüğünüz ve tamamen yok olduğunuz mezara sonraları hep başkaları geliyor; sizin iz bırakarak tamamladığınızı sandığınız her şey bir başkasıyla yeniden başlıyor durmadan. Yüzyıl sonra dünyada şu an dolaşan insanlardan belki de hiçbiri hayatta olmayacak; başkaları yönetiyor, başkaları acı çekiyor, başkaları sevişiyor olacak hep.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.