147 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 22 hours
Galiptir bu yolda mağlup olan.
Altmış yıl öncesinin taşralı bir aydınının, halkı aydınlatma çabası içindeki mücadelesini okurken günümüz Türkiye’sini okur gibi oldum. Nerede cahilliğe karşı bir ayaklanma varsa, halkı cahil bırakmak isteyen yobaz ve karanlık zihinler devreye girer ve olan güzelim halka ve ülkeye olur.
Eşekli Kütüphaneci
Eşekli KütüphaneciFakir Baykurt · Literatür Yayınları · 201033 okunma
426 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 46 days
Kitap, Öğretmen Orhan'ın hastanede ki telaşlı haliyle başlıyor ve sonra okulda yaşanan asıl olayla devam ediyor. Her şey sıradan, küçük bir taşın atılışıyla başlıyor. Peyami Safa o kadar güzel anlatıyor ki hastane, okul, okulun bahçesi, sahil, yalılar vs hepsi gözünüzün önünde canlanıyor. Siz de sanki hikayenin geçtiği 1922 yılı
Biz İnsanlar
Biz İnsanlarPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 19932,952 okunma
Reklam
190 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 days
Nurullah Genç 2
Zamanı geldi. İnkılâba az kaldı (uyan artık yiğidim) ve hemen ardından 'Galiptir bu yolda mağlup' gayet güzel şiirler. Nurullah Genç hayata armağan ettiği bu şiirleri okumak ders niteliğinde sayılıyor benim açımdan. Tüm eserlerinden istifade edene kadar devam.
Dilek Tuttum Okunsun Ahım Arşa Dokunsun
Dilek Tuttum Okunsun Ahım Arşa DokunsunNurullah Genç · Timaş Yayınları · 0207 okunma
224 syf.
·
Not rated
Mihrabın, harp etmekten geldiğini duymuşsunuzdur. Orası bir harp yeridir ve insan her daim bir harp eridir. Kendisiyle, geçmişle, gelecekle, ân ile, yâr ile, ağyâr ile...Kimliğimizi yaptığımız savaşlar inşa eder. *** İki dünya savaşı geçti yeryüzünden. Iskender, Cengiz Han ve Timur'un savaşları neden dünya savaşı sayılmadı? Zweig II. Dünya
Tepedeki Ev
Tepedeki EvCesare Pavese · Can Yayınları · 1995441 okunma
652 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 17 days
Kitap sizi ilk sayfalardan itibaren içine alıyor. Bundan hiç şüpheniz olmasın. Julien. Bir köylü. Bir köylünün o günkü şartlarda para getiren mesleklerden olan din adamlığı ya da askerlik arasında bocalaması ile başlıyor kitap. Julien, uyanık, içten pazarlıklı, tamemiyle para hırsı ile yanıp tutuşan bir genç aslında. Tabii ki onu bu hale getiren de bizim köylü kurnazı dediğimiz insanlardan olan babası. Kitapta en nihayetinde din adamı olmaya karar veren ve aşkları ile para arasında sıkışıp kalan bir adam anlatılıyor. Hırsları ve kibri olan bu insan kendini geliştirerek daha nüfuslu ailelerin yanında da yaşamaya başlıyor. Özellikle son sayfalarda hem üslubu hem hikayesiyle bana Dostoyevski’nin “Karamazov Kardeşler” ini hatırlattı. O nedenle beğendim diyebilirim. Zaten başında da hızlı bir şekilde okuyucu sarıyor demiştik. Kitabın içinde elbette terimler, makamlar ve siyaset de var. O günkü şartlara çok hakim olmadığımdan bazı yerlerde zorlansam da az çok anlaşılıyor ve devam edebiliyorsunuz. Stendhalın özellikle sonlarda yaptığı psikolojik tahlilleri oldukça iyi olmuş. Beni en fazla etkileyen kısım da burası oldu sanırım. Ve kitabın ismine geldiğimizde. Kırmızı aşkı siyah ise para ve hırsları temsil ediyordu diye düşünüyorum. Julien ise - galiptir bu yolda mağlup - misali sanırım Kırmızı uğruna yaşadı hayatını.
Kırmızı ve Siyah
Kırmızı ve SiyahStendhal · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202210.1k okunma
83 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 8 hours
BİR TUTAM KAFKA
"İNANÇ" VE "UMUTSUZLUK" Kafka inançlı mıydı ? Bence evet ama sorgulayan bir inancı vardı. Kafka umutsuz muydu ? Bence evet ama umutlu olmaya çalışan bir umutsuzluğu vardı. Kafka pek çok benzeri gibi aslında vatansız veya vatanına hasret bir Yahudiydi. Bir inanca sahipken , bunun ne kadarının kendi isteğiyle ne kadarının
Kafka'da İnanç ve  Umutsuzluk
Kafka'da İnanç ve UmutsuzlukMax Brod · Cem Yayınevi · 200063 okunma
Reklam