gamze bütüner

Beynin gelişiminden önce evrende ne bir renk , ne de bir korku ne bir tat ne de bir aroma vardı ; belki biraz duyu ve hisler vardı ama duygu yoktu.Beyinlerden önce evrende acı ve kaygı da yoktu.
Reklam
Sorun sevgiyi ,empatiyi kabullenip kıymetini bilmememiz değil, bunları yaşayamamamız değil sorun .Kiminle yapacağız bunu ? Ortada kimse yoksa ? Bu yüzden kararımıza , asıl soruya dönüyoruz. Aynı soru .Sonunda , hepsi bize bağlı .Ne yapmaya karar veriyoruz ?Devam edecek miyiz ,etmeyecek miyiz ?Devam etmek mi ? Yoksa? İyi misin , kötü mü ? Yanlış soruydu .Hep yanlış sorulardı.
Yalnız olmak , kendimizin en gerçek haline daha yakın olmak anlamına gelmiyor mu ? Başkasıyla bağlantı halinde değilken ,onların varlığı ve yargılarıyla seyreltilmemişken daha çok daha çok kendimiz değil miyiz ? Başkalarıyla , arkadaşlarımızla ailemizle ilişkiler kurarız. Bunda sorun yok .Bu tür ilişkiler aşk ilişkileri gibi bağlayıcı değildir . Kısa süren ilişkilerimiz , sevgililerimiz olabilir .Ama sadece yalnızken kendimize odaklanabilir,kendimizi bilebiliriz.Bu yalnızlık olmadan kendimizi nasıl bilebilir , nasıl tanıyabiliriz ?

Reader Follow Recommendations

See All
Yalnızlıktan, bağımsızlıktan yoksun kalmak çoğumuzun sandığından daha büyük bir fedakarlık.Aynı yaşam alanını, bir hayatı paylaşmak yalnız olmaktan çok daha zor .Aslına bakarsanız , çift olarak yaşamak neredeyse imkansız bir şey , değil mi ? Hayatınızın geri kalanını birlikte geçireceğiniz başka birini bulmak ? Birlikte yaşlanacak , birlikte değişecek birini ? Her gün göreceğiniz , ruh hallerine ve ihtiyaçlarına karşılık vermeye çalışacağınız birini ?
Bazen düşünceler gerçeğe eylemlerden daha yakındır . Her istediğini söyleyebilirsin , her istediğini yapabilirsin ama her istediğini düşünemezsin.
Reklam
“Olmadığınız bir şeyi olmayı hedeflerseniz,başarısızlığa mahkûmsunuz.Kendiniz olmayı hedefleyin.Kendininiz gibi bakmayı, davranmayı ve düşünmeyi hedefleyin.Kendinize en sadık versiyonunuz olmayı hedefleyin.Kendiniz olma haline kucak açın.Kendinizi onaylayın.Sevin.Bunun için çok çalışın .İnsanlar sizi küçümsediğinde ve sizinle alay ettiğinde , onlara kulak asmayın. Dedikodu çoğu zaman üstü örtük bir kıskançlıktır. Oyalanmayın.Direnme gücünüzü koruyun. Yüzmeye devam edin…”
“Yaşamla ölüm arasında bir kütüphane var ,”dedi. “Bu kütüphanedeki raflar sonsuza kadar gider.Her kitap yaşamış olabileceğin başka bir hayatı yaşama şansını sunar sana .Farklı seçimler yapmış olsan , şu an nasıl bir hayatın olacağını görürsün… Pişmanlıklarını telafi etme şansın olsaydı , bazı konularda farklı davranır mıydın ?”
Olmak istediğim her şeyi olmam ,yaşamak istediğim bütün hayatları yaşamam mümkün değil.İstediğim bütün yetenekleri geliştirmem mümkün değil.İstememin nedeni ne peki ? Hayatımda , olası bütün zihinsel ve fiziksel deneyimlerin her bir rengini , tonunu ve her çeşidini yaşamak istiyorum.
Botter Apartmanı
Birbirlerinin gözlerinde , kendilerini gördüler. Kendini gördü.Kendini görmek ,öldürücü zehirdir . Sakın! Ey imtihan edilen.
"Evet yoldaşlar,yaşadığımız hayat nasıl bir hayattır? Açıkça söylemekten korkmayalım: Şu kısa ömrümüz yoksulluk içinde , sabahtan akşama kadar uğraşıp didinmekle geçip gidiyor.Dünyaya geldikten sonra yaşamamıza yetecek kadar yiyecek verirler , ayakta kalanlarımızı canı çıkana kadar çalıştırırlar, işlerine yaramaz duruma geldiğimiz de korkunç bir acımasızlıkla boğazlarlar. İngiltere 'de bir yaşına geldikten sonra hiç bir hayvan mutluluk nedir bilmez,hiç bir hayvan dinlenip eğlenemez.İngiltere'de hiç bir hayvan özgür değildir. Hayatımız sefillikten,kölelikten başka nedir ki ! İşte, tüm çıplaklığıyla gerçek budur.
Reklam
Hayattaki düzensizliklerin en büyük nedenlerinden biri şudur ki;herkes hayatında refaha kavuşmayı arzu eder,fakat hayatını terfi ettirmesini ve bizzat çalışma sonucunda hayatını daha iyi bir biçimde düzenleme ihtiyacını hissetmez.
Sayfa 69
Sonra acı çekme ve boğulma aşaması geldi.Bu acı ölüm değildi ,sersemlemiş bilincinde bocalayarak dolaşan düşünceydi.Ölüm acı vermezdi.Hayattı,hayatın sancısıydı bu feci,bu insanı boğan his.Hayatın Martin'e vurduğu son darbeydi.
Sayfa 480Kitabı okudu
Haritasız ve dümensiz kalmış, gideceği limanı olmayan bir gemiydi.Kendini akıntıya bırakıp sürüklenmek,en azından hareket etmek,hayatta kalmak demekti ki içini acıtan şey de zaten buydu;yaşamak.
Sayfa 408Kitabı okudu
"Onların düşmanca tutumlarından korkmuyorum,senin aşkına inanıyorum.Hayatta her şey kötüye gidebilir,aşk hariç.Yeter ki bitkin düşen, bocalayıp tökezleyen zayıf iradeli biri olmasın,aşk hiçbir zaman yolunu şaşırmaz."
Sayfa 315Kitabı okudu
Hayatı boyunca sevgi açlığı çekmişti.Sevgiye hasretti.Varoluşunun temel talebiydi sevgi.Ama hiç sevgi görmemiş ve zaman içinde katılaşmıştı.Sevgiye ihtiyaç duyduğunu fark etmemişti bile.Şimdi de bilmiyordu bunu.Sadece sevginin nasıl ifade edildiğini görmüş, yüreği hoplamış ve ne kadar güzel,yüce ve muhteşem bir şey olduğunu düşünmüştü.
Yani haritası ya da pusulası olmadan yabancı denizlere sürüklenmiş gemi gibiyim.Ama simdi artık bende yönümü bulmak istiyom.Belki siz beni doğru yola sokarsınız...
Reklam
Tanrı biz kullarından ne istiyor? Tanrı 'nın istediği iyilik mi yoksa iyiliği seçebilme şansına sahip olabilmek mi ? Kötülüğü seçen biri gerçekte iyiliğe zorlanan birinden daha mı geçerli Tanrı 'nın gözünde?
İnsan dünyasını kaybettiği an zaten ölmüş sayılır, toprakta olmak ya da olmamak fark etmez, artık bunu biliyorum. Hafiflediğimi hissediyorum , her yanımı saran suyun ağırlığı yok olmuş, su simdi beni taşıyor gibi ,artık sol yanımdaki araba farlarını göremiyorum. O gün fren pedalına mı basmıştım? Gaz pedalıydı sanırım. Aşağıya doğru çekiliyorum. İnsan doğmadan önce de suda yaşar,değil mi?
Sayfa 242Kitabı okudu
Raki içerek kurtulmak istedigi neydi? Yoksa bastan beri ikimiz de sevişmece oyunu mu oynuyorduk? Gerçek olan içimdeki bu boşluk mu ? Değil! Bir şey var,ama eksile eksile var.
Sayfa 194Kitabı okudu
Milan kundera,"Hayat bir kere yaşandığı için yargılanamaz, " diyor ,ama pek çok insan , kendi hayatını kısıtlayarak ve başkalarının hayatına baskı yaparak yaşıyor; yargılanmaktan korkan insanlar başkalarını yargılama eğiliminde olduklarından.
Sayfa 129Kitabı okudu
Bence aslolan,hangi şekilde olursa olsun ,insanın, olabildiğince, kendisini kendi olarak hissedebileceği bir hayatı sürdürmeyi gerçekleştirebilmesi. Bir yandan da hayatın bir süreç olduğunu, kendimizi her an kendimiz olarak hissetmemizin mümkün olamayacağını,hayatın inişleri ve çıkışları olduğunu kabul ederek.
Yılan uykusu
"İşte karşı karşıyasın.Haydi bakalım.Söyle söyleyeceğini.De diyeceğini. Dinler de.Tatlı tatlı dinler de. Sevgiden söz aç. Ne çıkar; o seni anlarsa değil,sen onu anlarsan birşeyler olacak..
Reklam
Çarşıya İnemem
Ah bu yasaklar! Kendi kendimize,başkasının bize ,bizim başkasına, devletin tebaasına,tebaanın devletine,belediyenin hemşerisine,hemşerenin belediyeye koyduğu, koyacağı yasaklar!..
Yalnızlık dünyayı doldurmuş. Sevmek,bir insanı sevmekle başlar her şey. Burda her şey bir insanı sevmekle bitiyor.
Sayfa 25