Yalancıları hiç mi hic sevmem. Büyük de olsa kusurlu insanlarla arkadaşlık
lar kurmaya rıza gösteririm, kusurları büyük de olsa kusurlarını Yüce Yaratıcıya havale ederim. Onlardan sâdır olan ayıpları, kabahatleri Örter, gizlerim. Ancak yalancı oldu mu, iş değişir. Bence, bu kusur bütün güzel huyları siler, değerli ne varsa yok eder, insanda var olabilecek bütün iyilikleri kaybettirir. Böyle bir adamdan, iyilik adina hiçbir şey beklemem; çünkü her tür günahtan tövbe edilir, her tür kötülük saklanır ve ondan pişmanlık duyulur; ama yalandan asla kurtulun-
maz, nerede olunursa olunsun, saklanılmaz. Şahsen bir yalancının yalanı kesin olarak bıraktığını ne gördüm, ne.de duydum. Bir yalanını yakalamadıkça, tanıdıklarımdan hiçbiriyle ilişkimi kesme girişiminde
bulunmadım. Yalanını yakalamışsam, bu kez, ondan bizzat ben kaçındım ve onu yüz üstü bırakmaya çalıştım. Bu huy utanılası bir huydur. Bu huyundan dolayı kesinlikle kötü bilinip, kusurlu bir birey olarak
parmakla gösterilmeyen herhangi bir kimse tanımadım. Bu tür yüzsüz alçaklardan Allah'a sığınırız. Bilgelerden biri şöyle demiştir: "Kiminle istersen arkadaş ol, ama şu üç kişiden sakın: Aptal, çünkü faydalı olayım derken sana zarar verir; kararsız, senin
uzun ve sağlam dostluğun nedeniyle kendisine tam güvendiğin anda, seni ortada bırakır; ve yalancı çünkü, senin aklının ucundan bile geçmeyecek bir tarzda,
senin aleyhinde bulunacak, sana kıyacaktır; oysa sen ona en ufak güvensizlik belirtisi göstermezsin ''