Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gamze Öker

Zor olacaktı ama tümüyle imkânsız değildi. Küçük mucizeler olurdu bazen. Nasıl umutsuzluğun derinliklerinden umut fışkırabiliyorsa ya da savaşın yıkıntıları arasından barış filizlenebiliyorsa, hastalık ve çürümenin içinden de bir ağaç büyüyebilirdi.
Sayfa 345Kitabı okudu
Reklam
Her zaman sağduluydun sen, mantıklıydın.Doğanın harikalarının ve insan ırkının hatalarının yakın bir gözlemcisi.
Sayfa 252Kitabı okudu
Hiç endişe etme. Tanrı alçak dalları iyi uçamayan kuşlar için yaratmıştır.
Sayfa 227Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Haritalar, üstlerindeki keyfi semboller ve çiziktirilmiş hatlarla, kimin düşmanımız kimin dostumuz olacağına, kimin sevgimizi kimin nefretimizi hak ettiğine ve kimin düpedüz ilgisizliğe mahkûm olacağına karar veren iki boyutlu temsillerdir. Kazananların anlattığı hikâyelerin bir diğer adıdır kartografya. Kaybedenlerin anlattıklarınınsa adı yoktur.
Mutluluktan korkarız biz, anlayacağınız. Daha küçük yaştan öğreniz ki havada, Etezyen rüzgarında, tekinsiz bir takas söz konusudur, öyle ki her bir hoşnutluk lokmasını mutlaka bir lokma ıstırap izler, atılan her kahkahaya mukabil bir damla gözyaşı vardır akmaya hazır, çünkû bu garip dünya böyle işler ve bu nedenle biz de içeride öyle hissettiğimiz günlerde bile, fazla mutlu görünmemeye çalışırız.
Sayfa 155Kitabı okudu
Reklam
Eyy, dağlarsa, ovalarda yaşayan, bir adımda ucu bucağı görünmez tarlalara ulaşabilen güçlü, kuvvetli, sağlıklı çocuklar! Siz ki güzelim mavi göğün altında yaşamaya, sonsuz uzaklıklara alışkınsınız. Siz ki devasa apartman blokları arasında yaşamak zorunda değilsiniz. Büyük kent çocuğu için boş bir arsa ne demenktir bilebilir misiniz? O çocuklar için arsa, ova demek, bozkır demektir. Çürük tahta perdelerle, göklere yükselen apartmanlarla sınırlanmış küçücük bir toprak parçası, o çocuklar için sonsuzluk ve özgürlük demektir.
Gerçek savaşların nedeni hangi temele dayanıyorsa Kızıl Gömlekliler'in savaşı da aynı temele dayanıyordu. Günümüz politikacıların ağzıyla buna "hayat alanı" dendiğini bilirsiniz.
İnsanın kendi kendini cezalandırması, mertliğin zor rastlanır örneklerindendir.
İncelik ötesi
Efendim malumunuz eskiden hanımlar hiç çıkmazmış meyhaneye ya da içkili lokantalara.Kocalarına da tığ ile bu rakı zarflarından işleyip, ceketlerinin ceplerine koyarlarmış.Hani dışarıda içerken, bu tığ işlemeyi görsün de evde onu bekleyen bir hanımı olduğunu unutmasın, evinin yolunu bilsin, dönsün diye.
Sayfa 265Kitabı okudu
-Arayanların bulamadığı, bulanların da ancak arayanlar olduğu ikilemi değil miydi gerçeğin bilindik tanımı? -Evet, tam da öyle. -Hani sen demiştin ya, dengede olmanın kudretini anlayabilen insan, mutluluk peşinde koşmaz diye. Haklısın galiba.
Sayfa 125Kitabı okudu
Reklam
Kendi dengeni kaybetmekten korkuyorsun sen. Oysa değişim illa dengeni bozacak diye bir şey yok ki; hayat durağan bir nesne değil ne de olsa. Bir süreç.Hayatta kımıldamadan durmak olası değil. Akıl düzeyinde sen de biliyorsun bunu, ama duygusal olarak reddediyorsun.Bir andan sonraki âna geçildiĝinde hiçbir şey aynı kalmıyor, aynı nehirde iki kez yıkanamazsın. Hayat; evrim; uzay ve zamandan, madde ve enerjiden olma bütün evren; varoluşun kendisi özü itibariyla değişim demek zaten.
Sayfa 165Kitabı okudu
Dünyayı çocukların güven içinde büyüyecekleri bir yer haline getirmek için pilotları bombardıman uçaklarının başına oturtup çoluk çocuk katletmeye gönderen politikacıların yönettiği bir ülkede büyümüştü ne de olsa.
Sayfa 105Kitabı okudu
Oysa insanın dünya yüzeyinde bulunma amacı tam da o dediklerin değil mi aslında-bir ṣeyler yapmak, bir şeylere hükmetmek, dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek, ha ne dersin?