Şehri bırakıp gitmeliydi. Nereye olursa olsun… Bu şehri bırakmalıydı. Dağlarda yatmalı, su başlarında garipler gibi su içmeli, köylerden ekmek dilenmeli, şehirli görünce yol değiştirip koşa koşa kaçmalı, samanlıklarda yatmalı, dağlardan üzüm çalmalıydı.
''Mustafa, sayıları her gün artan bu dev çiftlikleri balık hapishaneleri gibi görür, mahkum balıklara acırdı, tuttukları balıklar hiç olmazsa deryada serbestçe gezip durmuş, kısmet, neyse onu yaşamıştı ama o garipler tıkış tıkış büyüdükleri balık mahpusundan doğru tavaya gidiyordu.''
Sayfa 17 - İnkılapKitabı okudu
"-Ne biçim dünya bu be! İnsanlar aya gidiyor. Elektriğin çevresinde dönen tatarcıklar gibi dünyanın çevresinde vızır vızır dönüyor uydular ama, burada, şu garipler köşesinde ne yasa var ne de zavallıyı koruyan, onu düşünen biri... Elinizden geleni ardınıza koymayın. Gebertin beni."
Sayfa 13Kitabı okudu
Peygamber efendimiz ﷺ “Garipler kimdir?” diye soruldu.
Rasûlullah ﷺ şöyle buyurdu: “Onlar, insanların sünnetimdem bozdukları şeyleri düzeltenler ve yine sünnetimdem insanların terk ettikleri şeyleri diriltenlerdir.”
(Tirmizi)
Sayfa 100 - TUĞRA NEŞRİYAT -Cilt:1Kitabı okudu
Şehri bırakıp gitmeliydi . Nereye olursa olsun . Bu şehri bırakmalıydı .Dağlarda yatmalı , su başlarında garipler gibi su içmeli köylerden ekmek dilenmeli , şehirli görünce yol değiştirmeli koşa koşa kaçmalı