Fatih, Batı Hristiyan alemine ve hususiyle Uzun Hasan'a karşı kazandığı galebelerden sonra açıkça Şark'ta ve Garp'ta en yüksek hükümdar olmak iddiasında bulundu ve Mısır Memlük sultanları ile rekabet haline geldi.
Sayfa 86 - Kronik YayıneviKitabı okudu
Bütün ruh çilelerinin doğuşuyla beraber insan topluluklarının ve eserinin doğuşunu temsil eden Şark,mânâda ve maddede ufukları kervansaraylarla donatır ve insanoğlunun biricik haysiyet ve hikmeti olan din ihtiyacını,hak ve bâtıl her şubesiyle örnekleştirirken,Garp,tepeden inme Eski Yunan harikasından ve onun peşi sıra Roma nizamından sonra,yabanî domuzlar gibi ağaç köklerini kemirerek yaşıyor;ve Şarka kâinat çapında aslî rengini bahşesici İslamiyetin milyon kere kandilli avizesine çipil gözlerle bakıyordu.
Sayfa 214Kitabı okudu
Şark ve garp lehçelerindeki ("M. B. T." zümresi) men (min), ming, moyun sözler Türkçede ("B. V. D." zümresi) ben, bin, boyun olur.
Şarktaki birmek, barmak, bar, sözler Türkçede vermek, varmak, var olur.
Şarktaki tamır, tağ, tip sözler Türkçede damar, dağ, dip olur.
Burjuvazi, kırı şehre bağımlı kıldığı gibi, barbar ve yarı barbar ülkeleri medenileşmiş ülkelere, köylü halkları burjuva halklara, Şark'ı Garp'a bağımlı kılmıştır.
Bütün ulusları şayet yok olmak istemiyorlarsa, burjuvazinin üretim tarzını benimsemeye mecbur bırakır. Sözün kısası, kendi suretinde bir dünya yaratır kendine.
Sanat bir ifadedir; her devir, her medeniyet başka türlü duyar ve pek tabii olarak başka türlü ifade eder. Bence en iptidai (ilkel) zenci müziği bile sanat eseridir. Kaldı ki bizim alaturka dediğimiz şeklin bir tekâmül seyri, fevkalade incelmiş ve mükemmelleşmiş tarafları vardır. O ruhu ve o medeniyeti bırakırken onun ifade şeklini muhafaza edecek değiliz, lakin topyekûn inkar da ancak barbarların kârıdır. Benim nefretim buralarda çalınan şeylere!..Bunlar alaturka değil, bunlar alafranga değil, her şeyden evvel müzik değil... Şark ve Garp müziğini birbirinden ayırmaya çalışmadan evvel her iki nev'in (türün) iyisini kötüsünden ayırmaya çalışmalıyız... Otuz kırk seneden beri bu memlekette yarım sayfalık bile güzel beste yazılmamıştır. Buralarda çalınanlar bayağılığın, ademi iktidarın(güçsüzlüğün) ifadesidir.
Sayfa 158 - YKY YayınlarıKitabı okudu
Şark ve Garp
Hristiyan evlerinde köpek ve Müslüman evlerinde kedi bolluğu şundandı: Şarkılılar kediye, garplılar köpeğe benziyorlar! Kedi yer, içer, yatar, uyur, doğurur; hayatı hep minder üstünde ve rüya içinde geçer; gözleri bazı uyanıkken bile Rüya görüyormuş gibidir; lapacı, tembel ve hayalperest mahluk, çalışmayı hiç sevmez.Köpek diri, çevik, atılgandır. İşe yarar; birçok işlere yarar. Uyurken bile uyanıktır. En küçük sesleri bile duyar, sıçrar, bağırır.
Sayfa 46Kitabı okudu
